Harap Mabed

Harap Mabed Rıza Tevfık'in şiirleri sağlığında "Serâb-ı Ömrüm" adıyla ki­tap olarak neşredilmişti. Şarkı olarak bestelenen güzel eserleri de vardır. Divan tarzında hece ile yazdığı "Harap Mâbed" tanınmış bir şiiridir. Bu manzumeyi İstanbul'daki Mihrimah Sultan camii için yazmıştır: Vardım eşiğine yüzümü sürdüm, Etrafını bütün dikenler almış. Ulu mihrabında yazılar gördüm, Kimbilir ne mutlu zamandan kalmış? Batan güneşlerin ölgün nigâhı Karartıp bırakmış o kıblegâhı; Mazlum bir ümmetin baht-ı siyahı, Vîran kubbesine gölgeler salmış. İslâm'ın bahtiyar bir zamanında Âb-ı hayat varmış şadırvanında, Şimdi harâb olan sâyebânında Dem çeken kuşların ömrü azalmış. Ayât-ı hikmet var kitabesinde, Bir ders-i ibret var hitabesinde; Bağ-ı cennet olan harabesinde Tekbir sedaları artık bunalmış. Hey Rıza! Secdeye baş koy da inle, Taşlar dile gelsin senin derdinle; Efsâne söyleyim ağla hem dinle, O şerefk mazi meğer masalmış.
Mehmet Ertuğrul Düzdağ - Üstad Ali Ulvi Kurucu Hatıralar-2 - Sayfa 124

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
406
Baskı Tarihi
Haziran 2007
ISBN
9944-125-12-1
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
Gaziemir / İzmir
Yayın Evi
Kaynak Yayınları
Editörü
Şeref Yılmaz
Yazan: AHMED ŞAHİN Yazı Kaynağı: Zaman Gazetesi, Ailem Eki, Sayı: 228 Çileli bir devrin hikayesini Ali Ulvi Kurucu merhumun hatıralarından okumak büyük bir şans. Hayatını tamamen ilme adamış yüksek bir kâmet olan merhum Kurucu, hatıralarıyla da irşad vazifesini yerine getiriyor.