İçimizde bir ortaçağ keşişi yaşıyor |
Üzerinde anlaştığımız hiçbir ilke yok. Dil perişan, mefhumlar kaypak, kelimeler köksüz. Politikanın çığlıkları yanında şiirin ve düşüncenin sesi boğuk bir inilti. |
249 |
|
Cinayetlere Karşı Bildiriler İmzalamak |
Evet.. Fildişi Kule yok artık. Aydın ister istemez politikanın içinde. Ama politikanın çok çetin, çok insafsız mecburiyetleri var. |
53 |
|
Fikir Adamının Kaderi |
Fransız, tabiî olarak devletten umumî refahı gerçekleştirecek vazifeler yüklenmesini ister. Devletin ilmî araştırmalar için cömertçe para harcadığı ülkeye gıpta ile bakar. |
52 |
|
Hangisi daha iğrenç? Kapitalizm mi komünizm mi? |
Amerikanizm, bir kavramlar ve kaziyeler bütünüyle ifade edilmeyecek bir bileşim (halita): Anayasa saygısıyla ferdî teşebbüs muhabbetini, güçlü ve müphem inançlardan kaynaklanan bir hümanizmayla kaynaş |
50 |
|
Entelektüelin Dramı |
Hülâsa edelim: Aydın, hiçbir çağda ve hiçbir ülkede bağımsız bir sınıf değildir. Sofistler, sarsılan bir toplumda, gelişmeye başlayan sosyal tabakaların öncüsüydüler. |
48 |
|
Neden Avrupa aydınının ayırıcı vasfı kapitalizme düşmanlıktır? |
Avrupa aydınının ayırıcı vasfı kapitalizme düşmanlık. Nereden geliyor bu düşmanlık? Kaynaklar artmış, hayat seviyesi yükselmiş, boş zamanlar fazlalaşmıştır. |
44 |
|
Bürokrasinin gözünde burjuvazi yönetilmesi gereken bir alacaklıdır |
Kapitalizmin gelişmesi bir işçi hareketi yaratır. Aydının hiçbir payı yok bu hareketin doğuşunda. |
44 |
|
Namuslu aydın, kucağında yaşadığı çevreye uymayandır! |
Kitaplardakilerle, yaşanan gerçek arasındaki uçurum entelektüeli yaralamaktadır. Artık o, kutsiyetine inandığı bir dâvanın alemdarı değil, muzdarip bir vicdandır. |
38 |
|
Cübbesi yaldızlı piskopos veya posta bürünen sıska, sarı, pasaklı keşiş önünde, Hıristiyanlığı kabul eden Germen... |
Cübbesi yaldızlı piskopos veya posta bürünen sıska, sarı, pasaklı keşiş önünde, Hıristiyanlığı kabul eden Germen, bir sihirbaz karşısındaymış gibi korku duyar. |
30 |
|
Rahipler ve Kilise |
Taine der ki: "1789 Fransa'sında, üç nevi insan, devletin en yüksek makamlarını işgal ediyordu: Rahipler, soylular, kral.
Bütün nimetler onlarındı: iktidar, servet, itibar, yahut hiç değilse, imtiyaz |
29 |
|