devrim

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
228
Baskı Tarihi
şubat 2005
ISBN
975-7270-02-4
Baskı Sayısı
8. Baskı
Basım Yeri
istanbul
Yayın Evi
im yayınları
Editörü
ibrahim emir
Mütercimi
Erkıl Günur

Devrim Değişiklik Demek

Gelişme halindeki devrimci bir harekete katılan kişilerden birçoğunun, bu harekete kendi hayat koşullarında meydana gelmesi muhtemel büyük bir değişikliğin çekiciliğiyle katıldıkları herkesçe bilinen bir gerçektir. Devrimci bir hareketin bireyin yaşamında değişiklik yaratan bir araç olduğu açıkça bellidir.

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
228
Baskı Tarihi
şubat 2005
ISBN
975-7270-02-4
Baskı Sayısı
8. Baskı
Basım Yeri
istanbul
Yayın Evi
im yayınları
Editörü
ibrahim emir
Mütercimi
Erkıl Günur

Karnı Ağrıyan İnsanın Devrimciliği

Her ne kadar değişiklik isteği çoğu zaman derinliği olmayan bir içgüdüyse de, bu isteğin derinliklerine kazı yapmak kitle hareketlerinin iç yapısına bir ışık tutabilir. “İnsanlarda, kendi varlığını şekillendiren güçleri genellikle kendi dışında arama eğilimi vardır.” Başarımızın ve başarısızlığımızın nedenlerini çevremize bağlamaktan kaçınmayız. Bundan dolayı, iyi bir dünyada yaşadığını düşünenler bu dünyayı aynen korumak, hayal kırıklığına uğramış kişilerse bu dünyayı temelden değiştirmek isterler. Durumumuzun; yeteneğimiz, karakterimiz, fizik yapımız ve sağlık durumumuz gibi kişisel niteliklerimizin bir sonucu olduğunu bildiğimiz durumlarda bile, bunun nedenlerini çevremizde arama eğilimi kaybolmaz. H.D. Thoreau diyor ki: “Bir insanın işlerini görmesine engel olacak bir derdi varsa, hatta karnı bile ağrıyorsa, bunun için dünyaya yeni bir düzen verilmesi gerektiğine inanır.”

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
157
Baskı Tarihi
1981
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Yalçın Yayınları
Cengiz Çandar'ın seksenlerin başında İran üzerine kaleme aldığı eseri.

Bölüm 2

DEVRİM SONRASININ KARMAŞIK OLGUSU Geçmişe uzanan kökleriyle bu iktidar mücadelesi biraz irdelendiğinde, yüzyılların zengin kültür birikimine sırtını yalayan Şark politikasının olağanüstü karmaşık dokusu ile temasa gelmek kaçınılmaz oluyor. Batı’nın siyasal deneyinden tam anlamıyla farklı olan bu siyasal ve kültürel yapıyı, dünyaya Batı gözlükleriyle bakanların anlamış mümkün değil. Batı basını ve onun yönlendirdiği kafalar, İran’daki iktidar mücadelesi olgusunu Cumhurbaşkanı Beni Sadr yanlısı “ılımlılar” ise İslam Cumhuriyet Partisi lideri Ayetullah Dr. Beheşti yanlısı dinci unsurlar aralarındaki bir çatışma biçiminde sundu. İmam Humeyni’nin bu bölünmede, Ayetullah Dr. Beheşti tarafından temsil edilen “sertlik yanlıları” ile saf tutuğunu defalarca vurguladı. Daha basitleştirilmiş bir ifade ile İran’daki iktidar mücadelesi “çağdaş” unsurlarla, dinci-bağnaz unsurlar arasında süregelen bir mücadele biçiminde yansıtılmaya çalışıldı. Tabii ki, İmam Humeyni’nin adı “dinci-bağnaz” kavramlarıyla özdeşleştirildi. Bu saptamaların gerçekle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. İran’daki siyasal güçler ayrışması ve aralarındaki çekişmeler, bunların doğası ve tarafları ve bütün bu oluşumun nedenleri, Batılı çevrelerin “ılımlılar” ve “setlik yanlıları” sözcükleriyle ya da “laik unsurlar ile mollalar” kestirip attıklarından çok daha karmaşık.

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
540
ISBN
978-975-802-04-92
Baskı Sayısı
2. Baskı
Yayın Evi
Güncel Yayıncılık
Mütercimi
İsmail Yerguz
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Amazonya'ya yerleşen 84 yaşındaki Elgar Grosrouvre, matematik fakültesinden eski arkadaşı ve Paris'te sahaflık yapan tekerlekli sandalye mahkumu Pierre Ruche'e çok değerli bir matematik kitapları kolleksiyonunu gönderdikten sonra evinde çıkan bir yangında ölür. Elgar, Pierre'e yazdığı mektuplarda ünlü matematikçi Fermat ve Goldbach'ın teoremlerini tanıtladığını yazmaktadır. Yangından kurtulan Elgar'ın papağanı "Nofutur", değerli kuş kaçakçılarının sayesinde Paris'e, Pierre'nin safah dükkanı "Binbir Sayfa"ya rastlantı sonucu ulaşır.

Matematik Devrimleri

Matematikte, devrimler, meşruiyetlerini ve geçerliliklerini her zaman koruyacak olan eski dünyaları yıkarak gerçekleşmezler.Yeni evrenler kurarak gerçekleşirler ve bunlar kendilerinden öncekileri ya içlerine alırlar ya da yanlarına yerleşirler onların. Yeni şeyler eskileri asla ortadan kaldırmazlar.Dedeler ve torunların birlikteliği en güzel örnektir buna.