Modernleşen Türkiye'nin Tarihi

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
523
Baskı Tarihi
2000
Yazılış Tarihi
1992
ISBN
975-470-514-3
Baskı Sayısı
7
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İletişim
Mütercimi
Yasemin Saner Gönen
Orijinal Adı
Turkey, A Modern History

1800'lerden bugüne, özgün, karmaşık, tartışmalı hatta kavgalı bir süreç olarak yaşanan modernleşme tarihimiz üzerine derinlikli bir inceleme... Zürcher'in emeği, hem yeni bilgiler sunuyor okurlara hem de tutarlı bir yaklaşım. Üçüncü Selim'den, Zürcher'in tanımlamasıyla "Üçüncü Cumnuriyet"e, yani 1980 sonrasına.
(Tanıtım Bülteninden)


İNGİLİZCE BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ

Bir konuya tam hâkim olmanın en iyi yolu, onu öğretmeye çalışmaktır. Bu gerçeği yıllarca önce, çiçeği burnunda bir üniversite mezunu iken benden çok daha genç öğrencilere Türkçe öğretmekle görevlendirildiğimde keşfetmiştim. Bu
öğrenciler her defasında bana, Türkçe’nin girift yapısını ne kadar az bildiğimin ayırdına vardırmıştı. Bu gerçeği 15 yıl kadar sonra, Dr. Lester Crook, başlıca amacı bir öğretim malzemesi işlevi görmek olan bu kitabı yazmamı rica ettiğinde yeniden keşfettim.

Her ne kadar o zamana değin Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş dönemi üzerine yıllardır araştırma yapıyor ve yazıyorsam da, bu çalışma bana yine, bilmediklerimin ve bilinmeyenlerin ne kadar çok olduğunu kavramamı sağladı. Yine, yazdıkça öğrendim. Bu sebepten, bu kitabı okumak, bu kitabın yazımının bana, yazara, verdiği yararın yarısı kadar siz okuyucuya yararlı olursa, kitap fazlasıyla amacına hizmet etmiş olacaktır.

Akademik uğraşımda hep, en yararlı bulguların birçoğunun, kişinin meslekdaşlarıyla ve öğrencileriyle olan sohbet tarzındaki tartışmaların sonuçları olduğunu görmüşümdür. Bu kişilerin katkıları, genellikle anonim olarak kalmakta, daha sonra bilinçaltına gömülmekte ve sadece bir kişinin kendi parlak fikirleri olarak yeniden ortaya çıkmaktadır. Bu isimsiz katkı sahiplerinden başka, bu türden sentetik bir çalışma, kuşkusuz sentezde kullanılmış olan monografilerin yazarlarına da yoğun biçimdebağımlıdır. Bu kişilerin isim ve çalışmaları, kitabın sonunda yer alan ve kendilerine olan minnet borcumun derecesini gösteren kaynakça incelemesinde bulunmaktadır. Birçok kişi bu çalışmanın bölümleri üzerine yorumlarıyla özel katkılarda bulundular. Nijmegen Katolik Üniversitesi’nden Dick Douwes, Amsterdam Üniversitesi’nden Prof. Jan Lucassen ve Prof. Rinus Penninx, Londra Üniversitesi Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu’ndan Dr. William Hale. Kitabın bölümleri bazı eski öğrencilerin çalışmalarını, bilhassa Nicole van Os, Jacqueline Kuypers ve Anneke Voeten’in master tezlerini de sonuç olarak vermektedir.

Dr. Lester Crook, metin üzerindeki titiz ve bilgili okuyuşuyla, açımlamalarıyla, bu kitabın layık olduğu her değere fazlasıyla katkıda bulunmuştur.  Bu kitap için ilk telkinde bulunan, Londra Üniversitesi Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu’ndan aziz dostum Dr. Colin Heywood olmuştu; kendisi, Prof. Bernard Lewis’in yeni bir devir açan Emergence of Modern Turkey (Modern Türkiye’nin Doğuşu) adlı çalışmasının yayımından otuz yıl sonra, bunun gibi bir
kitaba ihtiyaç olabileceğini belirtmişti. Umut ederim, sonuç az çok beklediği gibi olmuştur. Saskia’nın katkısı ise sabır ve tahammülün üstünde olmuştur; işte bu yüzden de eşlere genellikle önsözlerde övgüde bulunulur.

Nijmegen/Amsterdam,
Ağustos 1992

Kaynaktan Diğer Alıntılar

Başlık Altı Çizili Satır Sayfa Azalan sıralama
Bir yabancı Türkiye tarihi yazabilir mi?

Bir yabancının tümüyle doyurucu bir Türkiye tarihi yazabileceğinden kuşku duyanların söylediklerinde doğruluk payı olduğunu kabul ediyorum.

9
Osmanlı Üzerinde Avrupa'nın Nüfuzu

Avrupa’nın nüfuzu, üç farklı ama birbirine etkide bulunan alanda ortaya çıkmıştı: Osmanlı ekonomisinin gittikçe büyük bir bölümünün, kapitalist dünya sisteminin bir parçası haline gelişi; Avrupa’nı

13
Devr-i Daim

“Jön Türkler”in iktidarı zamanında Türkiye, aynı siyasal olaylar zincirini, önce İttihat ve Terakki Cemiyeti yönetiminde (1908’den 1918’e kadar) ve sonrasında, “Kemalist” Anadolu ve Rumeli Müdafaa-

15
Bürokrasinin Geri Dönüşü

1991’den itibaren 1980 öncesinin siyaset kalıpları kendilerini yeniden kabul ettirmiş ve Uluslararası açıdan ise Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri’ne daha da sıkıca bağlanmıştı. 

18
Osmanlı'nın Nüfusu

Elimizde İmparatorluğun nüfusuna ilişkin güvenilir tahminler bulunmuyor, ama 25 milyon kadar olduğu tahmin ediliyor.

23
Osmanlı şeriat devleti miydi?

Osmanlı İmparatorluğu’nun din ve devlet arasında hiçbir fark gözetmediği fikri eskiden kabul görürken, modern araştırmalar, Osmanlıların din ve siyaseti, en azından uygulamada, belli ölçülerde ayır

24
Osmanlı yönetim sistemi

Osmanlı ideolojisine göre İmparatorluktaki toplum, vergi ödemeyen, silah taşıma hakkına sahip olan yönetici seçkinler sınıfı ile bunun tam tersi durumdaki halk kitlesi (Osmanlı diliyle reaya “sürü”

26
Osmanlı ve Adab

Seçkinler sadece iktidar sahibi olmakla kalmayıp, (ulemanın bekçisi olduğu ve medreseler sistemi kanalıyla yeniden üretilen) yazılı İslâm kaynaklarına ve (asker/bürokrat seçkinler sınıfının niteliğ

29
Osmanlının yönetim mekanizması çok küçüktü

Osmanlının yönetim mekanizması çok küçüktü. Bu, kesinlikle doğruydu: İstanbul’daki merkezî yönetim örgütlenmesi (Babıâli) 1000 ila 1500 arasında memur istihdam etmekteydi.

32
Osmanlı ve Cemaatler

Küçük çaplı devlet örgütü, Osmanlı Devleti’nin, yurttaşlarıyla birçok şekilde doğrudan meşgul olan modern bir devletin tersine, çoğu zaman cemaat temsilcileriyle, yani mahalleyi temsil eden mahalle

33