Telörgü... Mahşerden bir numune...
Bana yol açtılar ve yüzümü telörgüye tatbik etmemi mümkün kıldılar. Geleneler, bizim Ankaralı gençler; Ankara'da yüksek tahsillerini yapan bizden çocuklar. Bana ve Osman Yüksel'e gelmişler; beni bulamayınca da çağırtmışlar... Aralarında benim sevgili Sezai Karakoç'um da var.
-Nasılsın Sezai?
-Çok şükür üstadım, siz nasılsınız?
-Gördüğün gibi, Sezai biraz zayıflamışım değil mi ?
-Biraz!..
Bu "Biraz"ın içindeki faciayı hemen kavradım; ve Sezai'nin yerine geçerek, çifte telörgünün parçaladığı kendi yüzümü, zaten param parça yüzümü hayal ettim.
Cinnet Mustatili -
Sayfa 195
-