Inkıraz

Ben gıdım gıdım boğuluyorum niçin biliyor musunuz? Sade şimdi hatırınıza gelen şey değil; sade Vedia’yı sevmek meselesi değil. Orhan Bey! Sade şu yalıyı dolduran ecnebiler de değil;İstanbul ve bütün Türkiye işgal edilir de insan gene ümidini kesmez. Ben çok dik başlı ve mukavemetli bir insanım,Orhan Bey.Fakat beni boğan şey daha fecidir:İşgal başka şey,inkıraz gene başka şey.Ben bunu hissediyorum.Etrafımda herşey : “İnkıraz! İnkıraz!” diye haykırıyor.Ben askerim.Tarihe çok meraklıyım.Fakat tarih bunları yazmıyor.İnkırazın bir de içerisinden görülüşü var.Ruhların,kalplerin seciyelerin inkırazı.Ben belki iyi anlatamıyorum.Düşman şehre girmiş ne çıkar? Davranır,kovarız;fakat bir de fenalığın bin çeşidi ruhlarımızı işgal etmiş.Ahlakımız,faziletimiz işgal altında…Şu aşağıdaki ecnebiler bizim yalıya zorla girmediler ya…Biz çağırdık da geldiler.Çünkü ruhumuz esir.Bu da bir şey değil.Seciye yok bizde Orhan Bey.Bana her taraf bataklık gibi görünüyor.Elimi sık sık boynuma götürüyorum ya.Billahi,inanmazsanız,yakam bana gırtlağıma kadar çıkmış bir bataklık hissi veriyor.Geçen defa beni çok hasta gördünüz.Hastalık ne kelime!Vücudumda hiçbir şey yok.Amma keşke hasta olsam…İlletlerin en beteri nedir?Verem mi?Çoktan razıyım;kanser mi?Ona da razıyım.Tek etrafımda herkesi ahlâk veremine,seciye kanserine tutulmuş görmeyeyim.
Peyami Safa - Biz İnsanlar - Sayfa 247

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
400
Baskı Tarihi
1999
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Ötüken
Mütefekkir romancı bu eserde insan ruhunun derinliklerine büyük zekasının ışığını tutmaktadır. romanda asil bir ruhun insanın anlaşılmazlığı karşısındaki bunalımları, ikiyüzlülüğe ve bayağılıklara karşı isyanı verilmektedir. Harb yıllarının ahlâkı ve içtimâi hayanı verilmektedir. Harb yıllarının ahlâkı ve içtimâî hayatı perişan eden havası iinde dürüstlüğün ve ülkücülüğün savunması yapılmakta, kozmopolitliğe karşı milliyetçilik, materyalizme karşı maneviyatçılık bayraklaştırılmaktadır.