Neden Altını Çizdim?
1930'larda Anadolu insanının iktidar sahiplerine bakışına dair bir anektod.
Dedemden defalarca işittim ve hatırlarım; İttihatçılar ve onun devamı olan Halk Partisi için şöyle derdi:
"Oğlum, bu fırka, bu teşekkül kalaysız bakır bir kaba benzer, içine ne konulursa zehir olur. İsterse hacı, hoca olsun... Oğlum, bu fırka ehlullahtan, Allah dostlarından beddua almıştır. Bu yüzden öyle bir hâle gelmiştir ki, kalaysız kaba benzer, içine gireni zehirler..."
"Ne için dede?"
"Böyle oğlum! Bir milleti dinsiz yapmaya çalışmaktan daha büyük cinayet ne olur? Bir kere din terbiyedir, ahlâktır, dürüstlüktür... Din evvelâ kendi nefsine, sonra ailesine, komşularına, çevresine, ülkesine, milletine, memleketine hayırlı insan yetiştiren bir müessesedir. Her sahada en üstün inşam din yetiştirir. Din bunun için dindir. Çünkü İlâhî kaynağa bağkdır. Allahu Tealâ tarafından insanları öyle yetiştirmek için gönderilmiştir. Binaenaleyh bu terbiyeyi ve ahlâkı kabul etmemek, dini kabul etmemek demektir. Dini kabul etmemek ise Allah ve Resûlullah, Kitap ve Kur'an tanımamaktır.
"Türk milleti Yunan'la harbetti; Yunan'ı kovdu. Niçin kovdu? Yunan memleketimizde kakrsa, bana Kur'an'ımı okutmaz, dinimi yaşatmaz, mukaddesatımı değiştirir, diye kovdu... Memleketimize dikkat edin yavrum, değişmeyen nesi kaldı? "Aman dinimizi, dilimizi, Kur'an'ımızı, ezanımızı, Cuma'mızı, kandillerimizi, bayramlarımızı koruyalım. Yoksa mahvoluruz."
Üstad Ali Ulvi Kurucu Hatıralar-1 -
Sayfa 176
-
Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
393
Baskı Tarihi
Kasım 2007
Yazılış Tarihi
1992
ISBN
9944-125-03-2
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İzmir
Editörü
Şeref Yılmaz
Yazan: AHMED ŞAHİN
Yazı Kaynağı: Zaman Gazetesi, Ailem Eki, Sayı: 228
Çileli bir devrin hikayesini Ali Ulvi Kurucu merhumun hatıralarından okumak büyük bir şans. Hayatını tamamen ilme adamış yüksek bir kâmet olan merhum Kurucu, hatıralarıyla da irşad vazifesini yerine getiriyor.