Düşüncenin düşüncesinin olmazsa olmazı, hammaddesi, tuğlası, demiri, çimentosu, harcı, dil. Akıl yürütme, mantıklı düşünce, dilin doğru kullanımına özen göstermeden mümkün olmuyor. Dilin doğru kullanımı ise dilbilgisi kurallarına mutlak riayet istiyor; küçümsediğimiz, kaytardığımız, öğrenmemek için elimizden geleni ardımıza koymadığımız dilbilgisinden bahsediyoruz. Anadilimizi ne kadar iyi kullanıyorsak, düşünce mantığımız da o kadar sağlam oluyor.
Bu bağlamda, Türkçenin kötü kullanımı = kusurlu mantık.
http://www.alevalatli.com/
Hadi Baştan Alalım: Aklın Yolu da Bir Değildir -
Sayfa 39
-
Sayfa Sayısı
168
Baskı Tarihi
Şubat 2009
ISBN
978-9944-298-31-5
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Editörü
Cenk Özkömür
Bir şey ya öyledir ya da değildir. Gökyüzü ya mavidir ya da mavi değildir. Hem mavi hem de mavi değil olamaz. Doğru düşünme sanatı, iki bin yıldır Hazreti’den soruluyor ama sahici dünya Aristo’nun tanımladığı gibi değil.
Bir kere, hiçbir şey sabit değil. Her şey, her an değişiyor. İkincisi, dünya siyah-beyaz değil, gri. Kırçıl. Kesin olan hiçbir şey yok. Dünyanın atmosferini molekül molekül tanımlayabilseniz bile, atmosferi yeryüzünden ayıran kesin çizgiyi bulamıyorsunuz.