Hayyam'ın sıkıntısı, ne yapacağını bilemeyen, aslında hiçbirşey yapamadığı ya da beceremediği için bu halde olan bir adamın çektiğiyle bir değildir. Öylesi, ölü doğmuş insanların ve kendini haklı olarak morfine ya da kokaine verenlerin sıkıntısıdır. Acem bilgenin sıkıntısı ise, bununla karşılaştırılamayacak kadar asil ve derindir. İyice düşünmüş ve herşeyin karanlık olduğunu görmüş: bütün dinler, bütün felsefeler üzerine kafa yormuş, nihayet Süleymanın lafına gelmiş bir adamın sıkıntısıdır onunki : "Gördüm ki herşey boşmuş, ruhun çektiği acılardan ibaretmiş..." ya da şu öteki kralın -daha ziyade imparator demeli- Septimus Severus'un, o da der ki: "Omnia fui, nihil..." "her şeydim, hiçbir şeye değmezmiş."
Hayat, demiş Gabriel Tarde, yararsızlıktan geçerek imkansızı aramaktır.
Huzursuzluğun Kitabı -
Sayfa 406
-
Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
533
Baskı Tarihi
2006
ISBN
978-975-07-0665-3
Baskı Sayısı
0. Baskı
Mütercimi
Saadet Özen
Fernando Pessoa, 1935’te öldüğünde, sandığında bıraktığı yapıtlarının sayısını kimse tahmin edemezdi. Onun elinden çıkmış şiirlerin, yazıların altında genellikle başka imzalar vardı. Ama bunlar yalnızca birer takma ad değil, öyküsü, geçmişi, yazgısı, dünya görüşü olan farklı kişiliklerdi. Pessoa’nın ölümünden sonra elyazmaları derlenmeye başladığında, bitmemiş yapıtlar da bulundu içlerinde. Bernardo Soares imzalı Huzursuzluğun Kitabı da bunlardan biriydi. Tarihten, mitolojiden, edebiyattan, ruhbilimden haberdar bir 20.