Ünlü filozof Platon da bu gruba (Emerson, Caryle gibi kahramanperest düşünürlere) dahildir. O diyor ki "Toplum koyunlardan oluşmuştur. Bu koyunlar için de çobanlar gereklidir." Çoban-sürü terimi özellikle Doğu dünyasının siyasi kültüründe yaygındır. Bu terim Doğu'da hükümet ve siyasetin gerçek ruhunu ve özel anlamını ortaya koyuyor. Yani,
a) Çoban başka bir cinstendir. Sürü de ayrı bir cinstendir.
b) Çoban, sürünün isteği üzerine seçilmez, onu bu göreve Malik seçer. Malik de Tanrı'dır. (Doğu dünyasındaki hükümetin varlığı din üzere yorumlanmış olur.)
c) Sürünün, çobanı işten elçektirme, değiştirme, ona karşı devrim, isyan, itiraz ve eleştiri hakları yoktur.
d) Çoban koyunlara karşı değil, Malik'e karşı sorumludur. Ve yapılacak her işi sadece Malik ile Çoban daha iyi bilir.
e) Çobanın cins, ırk, tür üstünlüğü ve fazileti, sürü tarafından bilinmekte ve hiçbir kuşku içinde bulunmamaktadır.
f) Sürünün çobana körü körüne itaati mantıklı ve makuldur. Çünkü bu, ilahi namuslar( kanunlar) ve doğa kurallarına uygundur.
g) Çoban sürüyü yöneltme ve idare etmede koyunların rıza ve seçimine göre hareket etmemelidir. Çünkü bu ne makul ne mümkün ne de yararlıdır.
h) Korkunç olan şey, çobanın ve sürü gözetmenin son amacıdır.
Doğu dünyasındaki hükümetlerin siyasi ilkelerinin tümünün yani ilkelerin nihai hedefi, hükümet tarzı ve hükümet halkla ilişkileri, bu iki kelimeden çıkarıldığını görüyoruz. Hükümet ve toplumu idare tekniğinin "siyaset" olarak adlandırması rastlantıya bağlı bir adlandırma değildir. Yunan'da demokrasinin beşiğinde bunu " politic" diye adlandırmaları da rasgele değildir. Bilindiği gibi politic, "şehir" anlamındaki "police" kökünden kaynaklanır. Siyaset kelimesi "çobanlık" öngörülen bütün özellikleri kapsadığı gibi, siyasetin hedefi de çobanlık olup, hükümetin yöntemini ortaya koyar. Nitekim siyaset "at"ı azarlayıp kırbaçlayarak itaat ettirmektir. Özellikle, özü özgürlük ve isyancılıkla bütünleşmiş genç atı, kırbaçla korkutarak itaat ettirip sakinleştirmek anlamındadır siyaset. Bu Doğu ve Yunan'a has iki kavramda iiki zıt siyasi görüşün varlığı ortadadır. Politik'te yönetici halk içindir. Siyaset'te halk, yöneten içindir. Politik bir "şehri idare etmek", siyaset ise onu "hazırlamaktır".
Muhammed Kimdir -
Sayfa 13
-