Gül Yetiştiren Adam

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
144
Yazılış Tarihi
1979
Baskı Sayısı
1
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İz Yayıncılık
Anadolu’nun bir taşra kentinden Yeni Dünya’nın metropollerine kadar uzanan bir coğrafyada kaynaşan insanımız... Modernleşmiş olanlarla kişiliklerini koruma çabasıyla bunun dışında kalanlar... Her iki kesitte yaşayan insanların kendi kendileriyle gerek çevreleriyle olan çatışmalarından doğan dram... Eksik kalmış aşklar, eksik bırakılmış eylemler... Bu kitabı okurken Batı kültürünün baskısı ile çaresiz bırakılmış insanımızın bocalayışını, gizli protestolarını ve gizli kabullenişlerini göreceksiniz... Rasim Özdenören’in üslubunu sevenler, bu kitapta onun başlıca özelliklerini birarada bulacaklar...

Kaynaktan Diğer Alıntılar

Başlık Altı Çizili Satır Sayfa Artan sıralama
Dışı kâfire benzeyen insanın içi de ona benzemeye başlar. Dışı kâfire benzeyen insanın içi de ona benzemeye başlar. 119
İçinizdeki İslam'ı gösterin İçinizdeki İslam'ı gösterin. Çünkü İslam sizin üzerinizde görünmek ister. İman gizlidir, İslam açık. İman kalbdedir, İslam zahirde. İslam şeriatsa, şeriat amellerinizde görünmek ister. 118
İnsanlar " İnsanlar, diye seslendi. ... İnsanlar, dedi yeniden. ... Ey cemaat-i müslimîn, dedi, bekledi. ... Ey cemaat-i müslimîn ve gafilîn.. ... Sizler nasranî misiniz? diye sordu ... Yoksa mecusî misiniz? 116
İnsanlar, Sevgi ve Nefret İnsanlar aslında birbirini tanımadıkları için severler... Tanıdıktan sonra nefret ederler birbirlerinden.. 106
Geç Geç demek, çaresizlik demektir. Yani artık yapacağı bir şeyin kalmadığına inanmak demek. 99
Filmlerde olur Hani bazı filmlerde olur, adam masumdur ama bunu yalnız seyirci bilir, asıl bilmesi gereken bilmez.. 89
Yalanan İnanlar Hep yalana inanmaya alışmış olanlar doğruya inanmakta güçlük çeker. 89
Kıskançlık ... kıskançlığın da iki türlü olduğunu biliyor musun? Biri hep vermek ister, öbürüyse almak.. 85
Yaşlı Adam Bu gece şehirde uyumamış kimse kalmış mıdır acaba? Bir kişi vardı. Yaşlı adam uyumuyordu. 66
Önem Bazı şeyler üzerinde durulunca önem kazanır, kendiliğinden önemleri yoktur oysa. Bu da öyle bir şey. 53