Hegel, insanı ilk soyut ideye ve mutlak öz bilince ulaştırır; Nietzsche, içinde insandan başka hiçbir şey olmayan kesin ve genel nihilizme. Jaspers, insanı kendinden gafil kılan ilimden kendine döndürür. Heidegger, arkasında sessiz insanın feda edilip başkalaştırıldığı uygarlık ve hayattan kendi aracılığıyla kendini tanımaya ve huzurî bilgiye çağırır. Berkeley, hepsi de insanın ürünü olan dış dünyayı reddedip, bir bakıma Hegel'in, sadece düşünülen vardır, sözüyle bizim irfanımızın, âlim ve mâlum birdir, sözünü tekrarlar. Camus ise dış dünyayı abes bir kofluk olarak görür ve dünyanın içindeki insanı günahsız bir günahkar olarak görür ve dünyadaki insanı yolu bir yere çıkmayan ve Heiddegger'in ifadesiyle bu varlığa fırlatılmış olup kendisi acı ve ümitsizlik içinde kendisi için bir şeyler yapması gereken bir garip olarak niteler. Kafka başkalaşıma varır. Beckett, olmayan bir Godot'yu beklemeye, Ionesco "Gergedan"a, Eliot hünsa bir insan, hem erkek hem kadın, ne erkek ne kadın olan "tiresias"a...
Çöle İniş (Hubut - Kevir) -
Sayfa 138
-
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
527
Baskı Tarihi
Eylül 2010
ISBN
978-605-5482-00-8
Baskı Sayısı
0. Baskı
Basım Yeri
Ankara 2010
Mütercimi
Prof.Dr.Hicabi Kırlangıç - Prof.Dr.Derya Örs
Orijinal Adı
Hubut der Kevir
Birden elindeki elmayı uzattı ve gözleriyle benden onu dişlememi istedi. Fakat ben dudaklarımı daha sıkı kapattım. Yüreğimdeki dilsiz bir duygu diyordu ki an, büyük bir inkılâp anıdır. Bütün varlık olduğu yerde durmuş heyecanla bekliyordu. O, bir isyan alevi gibi karşımda dalgalanıyor ve sabırsız yakıyordu beni. Bense kalbinde korkunç bir volkanın patlamak için sabırsızlandığı dağ zirvesinin sakinliğine sahiptim. O her an daha kararlı ve saldırgan, ben her an daha tereddütlü ve ezgin. Günah duygusu.