Batı Görmeden Batıcı Olmak

İttihat ve Terakki triumvirası (Talat, Enver, Cemal) ile 1920-1938 döneminin devlet ve hükümet başkanları arasında Avrupa'da okumuş olan kimse yoktur. Milli Mücadelenin ilk önderleri konumunda olan yedi kişiden hiç biri (Mustafa Kemal, İsmet, Rauf, Karabekir, Ali Fuat, Refet, Fevzi) Avrupa'da tahsil görmemiştir. İttihat ve Terakki merkez-i umumisinde yer aldığı bilinen iki düzineye yakın isim arasında Avrupa'da eğitim görmüş olan bir kişi (Mithat Şükrü), Atatürk'ün cumhurbaşkanlığı döneminde herhangi bir bakanlıkta bulunan 47 kişi arasında ise altı kişi sayabiliyoruz (Bayur, Bozkurt, Günaltay, Kaya, Tek, Tengirşenk). Şüphesiz Jön Türk kuşağında Avrupa'da okumuş birçok yetenekli ve hırslı genç bulunur; ancak ilginçtir ki "Avrupa görmüş" olan Jön Türklerin birçoğu (örneğin Ahmet Rıza, Mizancı Murat, İbrahim Temo, Lütfi Fikri, Ali Kemal, Celaleddin Arif, Rıza Nur, Ahmed Ağaoğlu, Nihat Reşad Belger, Rauf Orbay), sonraları gerek İttihat ve Terakki gerekse Tek Parti rejiminin üst kademelerinden dışlanarak ya muhalefete düşmüşler, ya da marjinal görevlerle yetinmek zorunda kalmışlardır. Genç Türk ileri gelenleri arasında, üst siyasi makama gelmeden önce diplomatik görevle Batı'da altı ayı aşkın bir süre bulunmuş olan tek kişi Rauf Orbay'dır (İsmet İnönü, Rıza Nur ve Refik Saydam barış görüşmeleri vesilesiyle gittikleri Lausanne'da beşbuçuk ay kadar kalmışlardır).
Sevan Nişanyan - Yanlış Cumhuriyet Atatürk ve Kemalizm Üzerine 51 Soru - Sayfa 271

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
438
Baskı Tarihi
Mayıs 2008
ISBN
978-975-9169-77-0
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Kırmızı
Editörü
Fahri Özdemir
"Bu çıkmazı aşmak için, bir zihin devrimine gerek vardır. Türkiye'de çağdaş ve özgürlükçü düşünce, kendisini yetmiş veya seksen yıldan beri cenderesine alan ipoteği atmalı, Türk modernleşmesinin tarihi eleştirel bir gözle yeniden değerlendirilmelidir." Ancak bu kambur atıldıktan sonradır ki, Kemal Atatürk adındaki parıltılı ve trajik insan, gerçek boyutlarında ele alınabilir; Türkiye gibi toplumlarda yüzyılda bir yetişen bu büyük kabiliyet, olağanüstü ihtirasları ve olağanüstü hatalarıyla, tarihte ait olduğu yere konabilir."