Sırtını pervaza dayandı Bayan Trablousi:
"İki yıldır size söylemek istediğim bir şey var Bayan Öztürk. Nasılsa beni terk edeceğinize göre...İki yıldır size bakıyorum ve şunu görüyorum. Siz, akarken çarpacağı taşlardan korkan bir su gibisiniz. Ortadoğu çalışıyorsunuz ama Ortadoğu'ya gitmiyorsunuz. İslami hareketler çalışıyorsunuz ama kafanız karışmıyor. Yoksulluk çalışıyorsunuz ama öfkelenmiyorsunuz! Siz niye bu kadar Batılıymış gibi yapıyorsunuz Bayan Öztürk? Yabancıymış gibi? Esas şunu söyleyin bana, bu tezi siz niye yapıyorsunuz?"
Trabloussi'nin yanına oturdu Deniz. Yırtıcı bir annenin memesini emen yırtıcı bir yavru gibi sokuldu Trablousi'ye.
"Bayan Öztürk...Size Deniz diyeceğim. Deniz siz bir melezsiniz. Doğu ile Batı'nın tam ortasından gelen bir melez. Melezlik bir imkan gibi görünüyor ama bir engeldir aslında. Biri olmamanın konforu insanı çok çabuk soysuzlaştırıyor. Siz dünyanın o tarafından gelmiş olmayı unutmaya çalışıyorsunuz sanki?"
Deniz başını salladı sadece...
[...]
Muz Sesleri -
Sayfa 104
-
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
277
Baskı Tarihi
Ocak 2010
ISBN
978-975-289-670-3
Baskı Sayısı
0. Baskı
Ece Temelkuran, kalplerin yağmalandığı yerden anlatıyor hikâyesini; Ortadoğu'dan. Bizden alıp döküntülerini iade ettikleri hikâyelerimizi geri almak için… Aşklarımızı, acılarımızı, haysiyetimizi… Yağmalandıkça kapattığın kalbini aç şimdi. Çünkü bu senin hikâyen. Sen de Ortadoğulusun!