Diktatörlerin Dine Bakışı

Neden Altını Çizdim?
20. yy başında kurulan birçok diktatörlüğün ortak yönleri tespit edilirken dine bakışları arasındaki paralellikler de not edilmiş.
Sovyetlerde dinî kurum ve inançlara karşı açık düşmanlık ön plandadır. Nazi Almanya'sında kiliseler rejimin üstü örtülü baskılarına hedef olmuşlardır. İtalya, Avusturya ve İspanya'da ise, "sağ" rejim, ortak "sol" düşmana karşı kilisenin siyasi desteğini sağlama çabasına girişmiştir. "Solun" yöntemi, o halde, dinî inanç ve kurumların inkılaba direnişini kırmak ise; "sağın" yöntemi, onları inkılap davasının içine çekmek, ya da en azından inkılaba direnmemelerini sağlayacak tavizleri vermek diye tanımlanabilir. Her iki halde de din, siyasi ve milli davaya hizmet ettiği oranda yüceltilir, aksi halde "zararlı ideoloji" sayılarak lanetlenir. Ortak hedef, dinî inanç ve kurumların devlet güdümüne alınması, güdülemeyenlerin ise tasfiye edilmesidir.
Sevan Nişanyan - Yanlış Cumhuriyet Atatürk ve Kemalizm Üzerine 51 Soru - Sayfa 28

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
438
Baskı Tarihi
Mayıs 2008
ISBN
978-975-9169-77-0
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Kırmızı
Editörü
Fahri Özdemir
"Bu çıkmazı aşmak için, bir zihin devrimine gerek vardır. Türkiye'de çağdaş ve özgürlükçü düşünce, kendisini yetmiş veya seksen yıldan beri cenderesine alan ipoteği atmalı, Türk modernleşmesinin tarihi eleştirel bir gözle yeniden değerlendirilmelidir." Ancak bu kambur atıldıktan sonradır ki, Kemal Atatürk adındaki parıltılı ve trajik insan, gerçek boyutlarında ele alınabilir; Türkiye gibi toplumlarda yüzyılda bir yetişen bu büyük kabiliyet, olağanüstü ihtirasları ve olağanüstü hatalarıyla, tarihte ait olduğu yere konabilir."