Bir adamın dünyayı yerdiğini duyunca şöyle dedi:
Ey, dünyayı kötüleyen; aldatıcılığına kanan, boş işlerine kapılan adam! Dünyaya aldandıktan sonra mı onu kötülüyorsun! Sen mi şu dünyayı suçluyorsun, yoksa o mu seni suçluyor! O seni ne zaman azıttı, aldattı? Toprakta çürüyen atalarının helak olduğu yerlerde mi yoksa yer altı analarının yattığı yerle mi aldattı seni? Kaç kez onların tedavisi uğruna çalıştın, onların şifa bulmasını diledin? İyileşmeleri için hekimlere gittin, ilaçları onlara fayda vermedi. Ağlamaların, onların derdine derman olmadı. Esirgemelerin, onların hiçbirine fayda sağlamadı. Onların devasını aradın, çare olmadı. Gücünle ölümü gideremedin. Dünya, kendi yaptığınla sana misal verdi. Onun helakiyle senin helakini gösterdi. Dünya, doğru olan kimse için doğruluk yurdu; onu anlayan kimse için afiyet yurdu; onda azıklanan kimse için zenginlik yurdu; onunla öğüt alan kimse için öğüt yurdudur. Dünya Allah'ı sevenlerin secde yeri (mescidi), Allah'ın meleklerinin namazgahı, Allah'ın vahyinin indiği yer ve Allah dostlarının ticaret yeridir. Onlar, orda çalışmalarıyla rahmeti elde ettiler, cenneti kazandırlar. Dünya, ehline zevalini bildirdiği, yokluğunu açıkça ilan ettiği, belasını temsil getirerek uğranılacak belayı haber verdiği, sevinciyle sürura teşvik ettiği halde dünyayı kim kötüler... İnsan afiyetle gününü geçirir, rağbet, endişe, musibet ve ümitle sabahlar. Korku çekinme ve pişmanlıkla sabahlayanlar, onu kötülerler, diğerleri kıyamet günü onu över. Çünkü, dünya onları uyarmış, onlar da düşünüp öğüt almışlardır; dünya onlara haber vermiş, onlar da tasdik etmişlerdi....
Nehcü'l Belağa -
Sayfa 360
-
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
0
ISBN
9789759014179
Baskı Sayısı
0. Baskı
Mütercimi
Ahmet Çelen
http://www.islamkutuphanesi.com/turkcekitap/online/nehculbelaga_all/nehc.html