Ete kemiğe bürünmüş kelam

Bazıları sadece dilleriyle konuşurlar, biz bunların sadece sözlerini duyarız. Onlarla iletişim kurmanın yolu, dil ve kulaktır. Onların ses mahreçleriyle bizim kulak zarlarımız. Ama bazen öyle birisi ortaya çıkar ki onda sözler ete kemiğe bürünmüştür. Anlamlar onun varlığında, bir beden kazanmış; onun varlığı bizzat bir kelimeye dönüşmüştür. Onu tanıyarak, ona alışarak ve severek anlaşılan bir kelimeye. Burada cümleler ile ibareler, telaffuz edilen seslerin işaretlerinden oluşan bir dizge değildir. Onun sükutu, sözü, bakışı, gülümseyişi, davranışı, yaklaşımı, halleri ve tavırları, her biri, adeta söylediği birer sözdür.
Ali Şeriati - Çöle İniş (Hubut - Kevir) - Sayfa 303

Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
527
Baskı Tarihi
Eylül 2010
ISBN
978-605-5482-00-8
Baskı Sayısı
0. Baskı
Basım Yeri
Ankara 2010
Yayın Evi
FECR YAYINEVİ
Mütercimi
Prof.Dr.Hicabi Kırlangıç - Prof.Dr.Derya Örs
Orijinal Adı
Hubut der Kevir
Birden elindeki elmayı uzattı ve gözleriyle benden onu dişlememi istedi. Fakat ben dudaklarımı daha sıkı kapattım. Yüreğimdeki dilsiz bir duygu diyordu ki an, büyük bir inkılâp anıdır. Bütün varlık olduğu yerde durmuş heyecanla bekliyordu. O, bir isyan alevi gibi karşımda dalgalanıyor ve sabırsız yakıyordu beni. Bense kalbinde korkunç bir volkanın patlamak için sabırsızlandığı dağ zirvesinin sakinliğine sahiptim. O her an daha kararlı ve saldırgan, ben her an daha tereddütlü ve ezgin. Günah duygusu.