Halkin Takdiri Ve Tenkid

Halkın tenkidleri dürüst bir tenkidin yerini doldurabilir mi? Doldurabilseydi, tenkide lüzum kalmazdı. Bilâkis okuyucu, okuduğu eserin değerini ve değersizliklerini belirten bir kılavuza muhtaçtır. Onun sayesinde edebiyatın tekniğine, tarihine, tekâmülüne ve ileri sürülen nazariyelere dair bilgisi artır. Tercihleri objektif sebeplere dayanır ve zevki teşekkül eder. Hiç bir edebî kültürü olmayan, tenkidin kılavuzluğundan da mahrum bir halkın beğendiği eserler arasında en güzelleri ve en kötüleri de bulunabilir. Fakat bu tenakuzlu (Birbirini bozucu=Contrarictoire) tercih tek bir zevk köküne bağlıdır. Hamlet'i seyretmeğe doyamayan halkın bu eserde beğendiği şey, piyesin felsefi tefekkür yapısı değil, vak'asıdır: Babasının intikamını almak isteyen bir gencin tertipleri, hileleri ve hedefine varmak için duyduğu ihtirasın şiddetidir. Bu vak'a, her türlü edebî değerden mahrum bir bayağılıkla yazılmış olsaydı, halkın takdirini yine aynı derecede kazanırdı. Bizde, ibaresi bozuk, hayalleri beylik, tekniği berbat, edebî değerden tamamiyle mahrum bazı romanların satış rekoru kırmaları, halkın takdirinin gerçek bir tenkidin yerini alamayacağını gösterir. Milliyet, 10 Temmuz 1958
Peyami Safa - Sanat-Edebiyat-Tenkit - Sayfa 315

Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
324
Baskı Tarihi
1999
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Ötüken
Bir sanat eseri, yaratıldığı devre göre ve o devrin hassasiyetini, zevkini ve anlayışını en iyi ifade ettiği için mi değer kazanır? Yoksa o devri aşan, her zaman için taze, hatta her zaman yeni güzelikleri keşfedilen ebedi değerlere mi sahiptir? Başka ve daha kestirme bir deyimle, bir eserin, bilhassa bir şaheserin değeri "tarihi" midir, "ebedi" mi? Batıda bu mesele çok münakaşa edilmiştir. Geçen asrın büyük Fransız tarihçisi ve filozofu Ernest Renan "İlmin Geleceği" adlı meşhur eserinde tarihi görüşü savunur. "Mutlak bir hayranlık daima sathidir.