Hasan Basri’nin dinî fikirleri ehl-i sünnet akidesine sâhip bir fakihin veya müfessirin fikirlerinden hiç farklı değildir. Sonraki tarihlerde tasavvuf adı altında yaygınlaşan birçok bâtınî inançlara bakarak, Haşan Basrî’yi sûfîlerden ziyâde ulemâ zümresinden saymak doğru olur. Zaten kendisi zamanının en tanınmış din âlimi idi. Onun Kur’an’ın hükümleri hakkındaki yorumları çoğunlukla realist ve hattâ rasyonalisttir. O kadar ki, esas itibariyle duygusal reaksiyon uyandırmaya yarayan pekçok şeyi rasyonel olmadığı için reddediyor. Onun mutasavvıf olarak ayırdedici özelliği kalbe önem vermesi, nefs muhasebesi yoluyla günahtan kaçınmayı öğütlemesi, ve dünyaya aldanmamaları için insanları devamlı şekilde uyarmasıdır. Ona göre dünya için âhireti satan her iki dünyayı da kaybeder, ama âhiret için dünyayı satan ikisini birden kazanır.
Bütün bu fikirler Batılılar’ın mistisizm dediği ve sonraki bazı sûfîlerde görülen tabiat-üstü veya duyulardışı bir âlemle temâs, veya Tanrı ile bir olma iddiasının tamâmen dışında şeylerdir. Hasan Basrî iyi bir Müslümanın Allah’ın sevdiği bir kul olabilmek maksadıyla neler yapması gerektiğini söylemeye çalışıyor ve bu hususta Müslümanlar arasında hiçbir ayırım yapmadan herkesin "makûl" sayacağı şeyler teklif ediyor.
İslam Tasavvufunun Meseleleri -
Sayfa 56
-
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
220
Baskı Tarihi
1998
Yazılış Tarihi
1982
ISBN
975-437-042-7
Baskı Sayısı
7. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Hicret'in 15. asrına girdiğimiz şu yıllarda 'İslam bir inanç sistemi ve hayat nizamı olarak bütün dünyanın ilgisini çekmektedir. ''İslamın Bugünkü Meseleleri'' adıyla neşrettiğimiz eserde yazar, bu meseleyi sosyal ilimci gözüyle incelemişti. Bu kitapta ise, aynı metodla tasavvuf meselelerini ele almaktadır. Günümüzde tasavvuf Türk aydınının zihnini ne bakımlardan meşgul etmektedir? Çağımızın tarih, felsefe, sosyoloji-psikoloji bilgileri hesaba katıldığında, tasavvuf üzerinde nasıl bir değerlendirme yapılabilir? Tasavvufi düşüncenin geleceği ne olabilir? Tasavvufun İslam'daki yeri nedir?