1. Diriliş için gülün muştucu niteliğine umut bağlayan şair, biraz da doğduğu yerin havasına, suyuna, sözüne benzer.
2. Karakoç'un özünde daima bir doğulu soluk saklıdır. Karakoç Doğu'nun dilsiz masalını anlatan bir gül habercisidir. Direnişçi değil, dirilişçidir! Direnişte bir tükeniş, bir bitmek üzere oluş anlamı bulur.
3.Bir ülke düşler. O ülkede gül, kurtarıcı bir imgedir. Nişanlarda gül şerbeti içilir, hastalara gül şurubu ilaç niyetine verilir. Gül, baharın 'salavatı'dır. Hızır'ın fısıltısıdır. Gençlere okunan aşk ezanıdır. Gül, yeni yıl gibi evlere muştu getirir. O ülkede tabutlar gül ağacından yapılır. O ülkenin zenginliği 'baharda çobanların kavallarında, çocukların türkülerinde' dir. Gülleriyle zengindir bu ülke. Dİcle büyüsün, Dicle'nin ovaya dönük yüzleri irileşsin diyedir baharın gelişi. O ülkenin insanları gökyüznü, yaz gecelerinde deniz gibi kullanır. Sonsuzluğu ve uzakları kıyısız mavilerde arar.
Edebiyat Karın Doyurmaz Çay İçirir -
Sayfa 104
-
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
221
ISBN
9944588105
Baskı Sayısı
0. Baskı
32 Kısım tekmili birden...
Ayrı ayrı nedenlerle, farklı zamanlarda, farklı dergilerde daha çok Yolcu'da Edebiyat Karın Doyurmaz Çay İçerir ve Şiiri Özlüyorum'da Portreler başlığı altında yayımlanan yazıları ki kazandıracak bir bağlam oluşturmaya çalıştım.
Otuz İki Kısım Tekmili Birden başlığı altındaki isimlere, sinema yazılarımdan seçtiğim metinleri ekledim. Bu bölüm, araya girmiş parçalar biçiminde değerlendirilebilir.