Neden Altını Çizdim?
Batı dünyası hiç çift kutuplu oldu mu sorusu, yabana atılır bir soru değil. Kapitalizmin insanın zaaflarını çok iyi bilen ve verdiği haz ile onu esir alan tabiatı, komunist ülkelerdeki insanlar tarafından da çok erken farkedildi ve ticari ilişkiler hep olageldi. Suretâ görünen çatışmalar, her iki düzenin de bekâsı için gerekli olsa da, kazanan hep sermaye oldu.
Demek istediğimiz şu: Sosyalist blokun 1990 yılında çökmüş olması, birdenbire ve olaya tekaddüm eden son birkaç yıl içinde vuku bulmuş bir olay olarak izah edilemez. Detant denilen Doğu ile Batı arasındaki yumuşama politikasının kökeni 1960'lardan beri süregelmiştir. ABD ile SSCB arasında zaman zaman göürnüşte iplerin kopma noktasına geldiği anlarda bile her iki taraf liderlerinin her şeye rağmen "detant'ın zedenelnmeyeceğini" vurgulamaları daima ilgi çekmiştir. Çünkü detant politik yumuşamanın değil, iktisadi ve ticari yumuşamanın ve daha doğrudan bir deyimle menfaatin adı idi. ABD ve Batı Avrupa meşeli uluslararası şirketlerin Sovyetler Birliği'ne ve mteki sosyalist ülkelere yaptıkları iktisadi yatırımların adı, nazik bir diplomatik adlandırmayla anılmakta ve ona "detant" denilmekteydi.
Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti -
Sayfa 88
-
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
219
Baskı Tarihi
1996
Yazılış Tarihi
1996
ISBN
975-355-187-8
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yazdığı tüm eserlerde "Müslümanca düşünme" kaygısını öne çıkaran Rasim Özdenören'in 1996 baskılı bu eseri, 28 Şubat döneminin baskıları altında dahi gayet mutedil şekilde kaleme alınmış ve "yeni dünya düzeni" persektifinden Müslüman'a İslam'a teslim olmayı öğreten bir eser.