Dindar Bir Cumhuriyet Bürokratına Övgü

Babam Yahya Hikmet Yavuz için 1967 yılında, ölümünden hemen sonra yazdığım bir yazıda şöyle demiştim: ''Çoğu kez senin için 'niye bu kadar hoşgörür?' diye düşünmüşümdür. En mutsuz günlerimizde bile senin baş kaldırdığına tanık olmadık. Emekliye ayrılıp Fatih'in arka sokaklarında, kiralık katlarda, bir kar gecesi annemle birlik olup sana yüklenmemiş miydim? Başkalarına yapılan haksızlıkları hoşgörmeyen sen, haksızlık sana yapılınca niçin susuyordun? '38 yıl bu devlete şerefle hizmet etmemiş miydin)(...) Savaş yıllarında boydan boya zeytin ağaçlarıyla kaplı bereketli topraklar üzerindeki bir Batı Anadolu ilçesinde (...) halkın kirli kara ekmeği bile bulamadığı yıllarda bir ağanın 'küçük beye armağanımız olsun efendim!' diye bir teneke beyaz peyniri getirdiği gece, utanmazlığını suratına bir balta gibi indirerek jandarmalara teslim etmemiş miydin? 'Ben oğlumun boğazından haram lokma geçirmem!' (...) senin Anadolu'nun 15 şu kadar ilçesinde halk düşmanlarına karşı açtığın savaşı kimseler bilmedi.(...) Senin için olağandı çünkü bunlar. Bu senin ödevindi. Hiç kimse, ödevini yaptı diye övülemezdi, övülmeye hak kazanmış değildi. Övgü, Allah'a mahsustu sence.''
Hilmi Yavuz - İnsanlar, Mekanlar, Yolculuklar - Sayfa 14

Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
167
Baskı Tarihi
1999
Yazılış Tarihi
1999
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
istanbul