İki testi su

Kur'an'da, "Tanrıya güzel amellerinizle ödünç verin." (Müzemmil, 20) buyruluyor. Tanrı'nın ne ihtiyacı olur ki, ona ödünç vereceksiniz? Yine Tanrı Musa'ya buyurdu ki: "Ey Mûsâ acıktım. Beni doyurmayacak mısın?" Kapına gelirsem beni nasıl karşılarsın?" Mûsâ, "Ey Ulu Tanrım, sen böyle şeylerden arısın," dedi. Tanrı yine tekrarladı: "Ey Mûsâ, ya kapına gelirsem?" Her ne kadar Musa Tanrı'nın bu cilveleşmesine karşı, "Nasıl olur?" diye düşünüyordu ama Tanrı da ona karşılık verdi, "Eğer gelirsem ne yaparsın?" diyordu. Nihayet dedi ki "Çok acıktım. Tartışmayı bırak, git yemek hazırla ki yarın yine gelirim." Erkenden yemekler hazırlandı, baktı ki bunların hepsi hazır ama su eksik, o sırada bir derviş geldi, "Tanrı rızası için bana ekmek ver" dedi. Mûsa, "Hoş geldin," dedi, eline iki su testisi verdi "Su getir." dedi. Derviş, "Başüstüne," dedi, suyu getirdi. Mûsa da ekmeği dervişe uzattı. Derviş saygı ve teşekkürle ayrıldı. Şimdi Musa'nın tanrı yolunda bu zorluklara düşmesi nasıl olur? Musa kimya bilgisini iyi biliyordu. Çünkü ona "Tevrat'ı altın suyu ile yaz!" diye emir verilmişti... Vakit gecikti. Musa beklediği yemekleri komşularına dağıttı. Fakat, "Bu ilahi cilvenin sırrı nedir?" diye düşünüyordu. Meğer bunun sırrı, bu topluluğa bir genişlik vermek yahut anlattığım şekilde içten kulluk etmekmiş. Neşeli bir zamanında Musa sordu: "Ulu Tanrım, Söz verdin ama gelmedin!" Tanrı buyurdu ki, "Geldim ey Musa, Geldim ama sen bize iki testi su taşıtmadan nasıl oldu da ekmek vermedin?
Şems-i Tebrizî - Makâlât - Sayfa 62

Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı
Mütercimi
Mehmed Nuri Gençosman