"Oğulcuğum, böyle şeyler uluorta konuşulmaz" dedi Halo Dayı. Delikanlı duymadı bile. "Anavatan bize yardım eder, bırakmaz bizi göreceksin." Sonra Turgut Öğretmen'den yana döndü, "Siz bakmayınız bu koca efendilere. Bunlar hâlâ Osmanlıdır! İbrahim Hoca gibilerle birleşir, tekke kurmaya heves ederler. Bakın hâlâ çıkasrmaz Osmanlı fesini başından! Sanki Türkiye kıyafet devrimi yapmamıştır!" Turgut Öğretmen'in bir türlü soramadığı soru kendiliğinden ortaya atılmış oldu ortaya. Halo Dayı'nın kendini savunma sırası gelmişti. Bir süre bekledi ihtiyar, sonunda, "Rum'un korktuğu Osmanlı'dır." diye kesti attı, "Onu şeytan görmüş gibi kaçırtan festir, fes!" Türk'e ingiliz ceketi giydirdin mi, g.tüyle güler Rum adama. Bir güven gelir ki sorma gitsin. Başlar hırlamaya!" Delikanlı belki de ceketinden utandığı için sustu. Halo dayı bastırdı, "Kıbrıs Türk'tür dersin, bak bakayım soluna? Nedir gördüğün?" "Maraş'tır işte." "Maraş'tan başka bir şey görmez misin orada? Şu otellere bak, şu yollara bak! bir de bize bak!" Magosa'yı gösterdi, sonra Turgut Öğretmen'e döndü Halo dayı, "Toprak benimdir demekle olmuyor efendi oğlum. Seninse işleyeceksin!"
Yaseminler Tüter mi, Hala? -
Sayfa 100
-
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
0
ISBN
9752893031
Baskı Sayısı
0. Baskı
"Basılan ilk romanım Yaseminler Tüter mi, Hâlâ? Ocak, 1985'de çıktı... Öte yandan, Yaseminler Tüter mi, Hâlâ, Eleni olarak doğan, Naciye'ye dönüşen, Türk kocasına dört çocuk doğurduktan sonra eski Hisar göçmeni bir Anadolu Rum'u ile evlenen bir kadının sahiciye yakın hikâyesidir. Ben yazdığımda Kıbrıs ve Kıbrıs'a benimki türden bir yaklaşım moda değildi - kitap yerini tam bulmadı. Türkler fazla Yunan yanlısı, Yunanlılar fazla Türk yanlısı buldulardı - belki bundan sonra..."
- Alev Alatlı