Pırıl pırıl ışıyan Türkçesiyle Hasan Ali Toptaş, Kuşlar Yasına Gider'de romancılığına yeni bir boyut katıyor: anlatmıyor, söylemiyor; nefeslendiriyor.
Kadirşinas otlarının mırıltısını, of dememenin ilmini, eldeyken kıymetini bilmenin erdemini, ömürden giden günlerin sabrını okudukça zihnimiz, gönlümüz havalanıyor.
"Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır" sözü yankılanıyor kulaklarımızda.
Kuşlar Yasına Gider; atların koşması kadar doğal, kaleme iç çektirecek kadar merhametli bir roman.
"Toptaş'a yazarlık âdeta bahşedilmiştir."
-ANDREW RIEMER, Sydney Morning Herald-
"Zaten o yıllarda burnumuzun ucunda gezinen bir mazot kokusuydu babam, kulağımızda çınlayan uzak bir motor sesiydi ve az evvel dediğim gibi, gitti mi gelmek bilmezdi bir türlü."
(Tanıtım Bülteninden)
Kuşlar Yasına Gider
Yazarı
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
250
Baskı Tarihi
2016
ISBN
9786051850665
Baskı Sayısı
1
Editörü
Mesut Varlık
Kaynaktan Diğer Alıntılar
Başlık | Altı Çizili Satır | Sayfa Azalan sıralama | |
---|---|---|---|
Yara değil de, muhatapsızlık zor | Öyledir, dedi Zübeyir; bazı canlıları yara öldürmüyor, muhatapsız kalmak öldürüyor. |
167 | |
Helalleşme | Annem de ağlıyordu kuzinenin dibindeki minderin üstünde. Yazmasının ucuyla gözlerini silerek usulca doğruldu sonra, yatağın kenarına yaklaştı, babamın ellerini sımsıkı tuttu. |
239 |