Maria ile Raif'in entarasan dialoğu

Neden Altını Çizdim?
Maria Puder burada bir botanik bahçesini anlatıyor aslında kendisinden bahsediyor ait olmadığı bir yerde yaşamak zorunda olanların dramından.Raif burada Maria'yı çok iyi anlıyor.Maria'nın Berlin'de en sevdiği mekan olan bu botanik bahçesinin ızdırabını bile bile ziyarete gelmesi ile Berlin'de bulunma sebebi olan (ve aynı zamanda bu dünyaya ait olmayan) Maria'ya olan tutkusuyla bir parelellik kuruyor.Dialoğun devamında dikkat edilirse bu seferde Raif botanik bahçesinin müdavimi Maria'ya "Ama siz de bu meraklılardan birisiniz..." diyor.Burada da bence Raif kendisiyle konuşmaya başlıyor.Maria için hissetiği ve sebebini bilmediği tutkuya bir cevap bulmak istiyor fakat bu çabalar nafile sonuç :"Bilmem!" :)
"Burası Berlin'in en güzel yeridir..." dedi."Bu mevsimde,ziyaretçisi yok denecek kadar tenhadır...Sonra bu garip ağaçlar bana daima hasretini çektiğim uzak memleketleri hatırlatır...Onların alışıltıkları yerlerden sökülerek buraya getirildiklerini ve böyle sunni tedbirler,ihtimamlarla yaşatılmaya çalışıldığını gördükçe biraz da hallerine acırım.Biliyor musunuz ,Berlin'de senenin ancak yüz gününde hava açık ve güneşli,iki yüz altmış beş gününde kapalıdır.Limonlukların projektörleri ve suni güneşleri bu ağaçların ışığa ve sıcağa alışmış yapraklarını doyurabilir mi?Buna rağmen yaşıyorlar,kurumuyorlar...Ama buna yaşamak denir mi?.. Canlı bir mevcudu kendisine uygun olan iklimden ayırarak,bir kaç meraklının keyfi için bu berbat şartlara tabi etmek bir nevi işkence değil midir? "Ama siz de bu meraklılardan birisiniz..." "Evet ,fakat buraya her gelişimde içim derin bir hüzünle doluyor!" "Ne diye geliyorsun öyleyse?" "Bilmem!"
Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna - Sayfa 91

Türü
Hikâye
Sayfa Sayısı
163
Baskı Tarihi
2009
ISBN
9753638029
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
Yapı Kredi Yayınları
"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum "Kürk Mantolu Madonna"yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum." Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor.