
Bu kitap, uzun yıllar boyunca geçirdiği çilelerle, "güneşi seyrettiğin göklere bak, aksettiği kalıplara değil" diyecek bir iç olgunluğuna varan, böylece gerçek aşkı bularak "Son Menzil"e ulaşan kişinin serencâmını anlatır.
Bu kitap, uzun yıllar boyunca geçirdiği çilelerle, "güneşi seyrettiğin göklere bak, aksettiği kalıplara değil" diyecek bir iç olgunluğuna varan, böylece gerçek aşkı bularak "Son Menzil"e ulaşan kişinin serencâmını anlatır.
Başlık | Altı Çizili Satır | Sayfa Azalan sıralama | |
---|---|---|---|
Böyle kadın düşman başına | Haşim, az zamanda karısının bir bukalemun olduğunu anlamıştı. |
16 | |
Gözleri, işleyen ellerini teftiş, tenkit veya tahsin ederken.. | Genç Bahâeddin belik san'atını da bir ihtiras gibi değil, bir yaratılış ihtiyacı olarak ilerletti. |
28 | |
Beşeriyeti bunaltan en büyük felaketler, iradesizliğin doğurduğu facialardır | Dostları şunu bilmiyorlardı ki o ne kaprislerinin esiriydi ne de ihtiras halini almış arzulara malikti. |
30 | |
Bir portre | Gerçekten de genç kadın, bu adamla tanıştığı günden itibaren, onu yükseltmek için elinden gelen her şeyi yapmış, cemiyette kendi kocası olduğu için değil, kendi kendisi olduğu için bir mevkiin sahi |
78 | |
Köksüz çiçeği saksıya dikmez, vazoya koyarız | Gül ve bülbül tekrar eski saltanatlarına sahip olmayabilir ve Türk zevki onları unutmaktan bir şey kaybetmez. |
84 | |
Elmayı nasıl bilirsiniz? | Bilmek... Bu insanlar için en mesut tecelli. |
90 | |
Bir yaz gecesi tasviri | Aziz, bir yaz akşamı, günün geceye yaklaşan şu saatinde bu bahçenin ne demek olduğunu çok iyi bilir. |
110 | |
Bu dünya, sürükleyenlerle sürüklenenlerin cenk meydanıdır | Bu dünya, sürükleyenlerle sürüklenenlerin cenk meydanıdır; bırak herkes kendi istîdâdı yolunun yolcusu olsun! |
147 |