Yüz yıllık koca çınar

Bir büyük çınarın gölgesi altındaydılar. Bu çınar zaten millet bahçesinin göze çarpan tek ağacıdır. Vaktiyle şehirden epeyce uzak olan bu noktada , yaz günleri kasaba eşrafının toplanıp hoşbeş ettigi bir kır kahvesi varmış.Şimdi bunun bütün etrafı beton binalarla çevrilmiş, çimden parterlerle bezenmiştir ; biraz ötede eski bir çeşme bir fıskıyeli havuz haline döndürülmüştür. Ve daha öteye yine betondan bir kaide üstüne bir Atatürk büstü kondurulmuştur. Halil Ramiz , bir dibinde oturduğu yüz yıllık bu koca çınara , bir de yaşları beş on yılı bulmamış bu yeni yapılara bakıyordu. Genç millet vekili bütün bunları sanki ilk defa görüyor gibiydi ve kendine söyleniyordu: ‘’ şu beton binalar ,şu parterler, şu fıskıyeli havuzlar, şu tunçtan Atatürk’ün büstü, bu koca çınarın yanında ne kadar uydurma, ne kadar derme çatma , ne kadar iğreti ve fani gözüküyor ! Sanki bu şeyler bezden ve mukavvadan birer tiyatro dekorudur. Oyun bittikten sonra sanki bir el bunları birer birer yerlerinden söküp çıkaracak, derleyip toparlayarak bir kenara yığacak. Yüz yıllık koca çınarın o saati bekleyen bir hali var. Boğum boğum gövdesi denilebilirki böyle bir bekleyişin sabırsızlığıyla kıvranıp duruyor’’
Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Panorama - Sayfa 60

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
624
Baskı Tarihi
1953
Yazılış Tarihi
1953
Baskı Sayısı
8. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İletişim yayınevi