Hikem-i Atâiyye Şerhi

Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
544
Baskı Tarihi
2010
Baskı Sayısı
0
Yayın Evi
Sufi Kitap
Büyük hakîmlerden Atâullah İskenderî Hazretlerinin mârifet ve hakikat taliplerine değerli öğütler içeren eşsiz eseri "El-Hikem" hakkında mutasavvıflar, "Namazda Kur'an'dan başka bir kitap okumak caiz olsaydı, 'Hikem' okunurdu." dediler. Nesiller boyunca okunan, hikmet bahçelerinin kapısını aralayan, İslam âleminde pek çok şerhleri yapılan Hikem-i Atâiyye'nin en kapsamlı Türkçe şerhi ise son dönem büyük Osmanlı âlimlerinden kastamonulu Seyyid Hafız Ahmed Mahir Efendi'ye ait olan Hikem-i Atâiyye Şerhi'dir. Aslına sadık kalınarak sadeleştirilen eser, bugünün hakikat taliplerine, irfanla inşa edilecek yeni bir hayatın anahtarını sunuyor.

Kaynaktan Diğer Alıntılar

Başlık Altı Çizili Satır Sayfa Azalan sıralama
Kurtuluş, Mârifet, Vuslat Şeyh-i Ekber Muhyiddin Arabî Hazretleri üç tecelliye (ef'âl, sıfat, zat) işaret buyurarak: "Her kim halkı Allah ef'âlinin masdarı görürse, fâiz-i necah olur (kurtulur). Sıfatullahın mazharını görürse, ârif olur. Sırf yok olduğunu anlarsa vâsıl-ı ilâllah olur (Allah'a kavuşur)." buyurmuştur. 51
23. Hikmet Ey insan, hayatının sayılı nefeslerinin her birinde Cenab-ı Hakk'ın senin için takdir ettiği bir ş vardır ki, onu elbette icra eder. Teneffüs ettiğin her bir nefes hakkında ey sâlik Tecelligâh-ı takdîr-i kadîm-i Rabb-i İzzet'tir. Nefesler Hak Teâlâ'nın biçtiği kaderin zarflarıdır. Her bir nefeste nimet, belâ, tâat ve mâsiyetten her ne takdir olunmuşsa, elbette onu Cenab-ı Hak ortaya çıkaracaktır. "Nefesin canı var, tutmayana ziyanı var." Bu söz, insana ait sayılı nefeslerin, kaderin zarfları olduğunu belirtir. Nefesler insana verilmiş emanetlerdir, çünkü ömür sermayesidir, izzet ve saadet mayasıdır. Onun daralması ölümdür, genişlemesi de hayat... Ezelde yazılmış olan kaderin hükümleri, kulun işlerinin teferruatını kaplayıp kuşatmıştır, onların hepsi ilâhî hakları gerektirir. İlahî hakların insan nefesleriyle ortaya çıkmış olması, insan nefeslerinden ahirette hesap sorulmasını icap ettirmiştir. Bu durum nefeslerin dünya işlerinde Allah rızasına uygun olarak harcanmadığında, kişinin cezaya uğramasını gerekli kılar. Şu halde edepli sâlik, her nefeste edebi korumalı ve Rabbini düşünmelidir ki, bütün işlerinde Hak yolunda gidebilsin ve kudsî nefes sahiplerine uyabilsin. "Allah'a giden yollar, mahlûkatın nefesleri sayısıncadır." sözünün manası işte budur. 64
Carpe Diem Yine o Hazret(Sehl bin Abdullah Tüsterî Hazretleri)'e soruldu: "Gerçek derviş ne vakit rahat bulur?" Cevap verdiler: "İçinde bulunduğu vakit ve zamandan başka vakit ve an düşünmediği vakitte rahat bulur." 66