Ayrılık |
-Yollar hep yılana benzetilir değil mi?
-Evet.
-Neden? Kıvrıldıkları için mi!
-Hayır. ayrılık zehirleyebilir insanı.
|
77 |
|
Tayin edilen saat |
Ahmed et-Tartuşi Siracu'l Müluk'ta anlatır: Evvel zaman içinde bir peygamber yolunun üstünde bir ağla karşılaşmış ve bir kuşun şöyle seslendiğini duymuştur: '' Hey Allah'ın Peygamber'i beni yakalamak için bu ağı buraya asan adamdan daha alık biri olabilir mi? Beni yakalayacak, öyle mi? hem de ben bu ağı görürken.'' Peygamber yoluna devam eder. Ancak dönüşünde kuşu ağa yakalanmış bulur. ''Ne tuhaf.'' diye seslenir Peygamber. ''Kısa bir süre önce yakalanmazlığından, ağı geren adamın alıklığından söz eden sen değil miydin?''
''Ey Peygamber!'' diye karşılık verir kuş, ''tayin edilen saat geldiğinde artık ne gözlerimiz vardır ne kulaklarımız.''
|
100 |
|
Tövbe |
"Dönüş, tehiri terk etmektir" diyor onlardan biri. Bu tuhaf söz sahibiyle konuşma arzusu uyanıyor bende. Çekinerek yaklaşıyorum.
-Adınız nedir?
-Sehl b. Abdullah
-Ne garip bir ad. Yabancısınız galiba.
-Yabancı yada garip!
-Tehiri terk etmek dediniz.
-Evet.
-Nasıl olacak bu?
-Gecikmenin yolunu keserek.
-Nereye gecikmenin?
-Dönüşe!
-Dönüşün anlamı ne?
-Tövbe
Bu söz üzerine koşuyorum kütüphaneye. Sözlüklerin bulunduğu rafları karıştırırken bir el omzuma dokunuyor. Kütüphane memuru olamaz bu! Bir minyatür kitabından dırlamış, başında sarık, sırtında cüppe.
-Ne arıyordun.
-Bir kelime...
-Nedir o kelime?
-Tövbe.
-Tövbe dönüş demektir evlat. "Tâbe" fiilinden gelir."Tevbe yâ Rabbi hata Râhına gittiklerime/ Bilip ettiklerime, bilmeyip ettiklerime."
-Şair misiniz?
-Evet.
-Adınız ne?
-Gaib!
Ben de "Mağlup" demek geliyor içimden.
|
151 |
|
Yalnızlık |
Gece yalnızların kömürü. Hem ısınırlar onunla hem yazarlar.
|
167 |
|