Eski bir Fransız özdeyişinden esinlenerek adlandırılmış, hem roman hem de bir film olarak oldukça başarılı ve eşine az rastlanır bir örnek olduğu da söylenebilecek yapıt, aynı zamanda günümüz Fransız edebiyatının en önemli yazarlarından Pascal Quignard´ın en popüler kitabıdır.17. yüzyıl Fransa´sında, karısını yitirdikten sonra çiftliğinde inzivaya çekilmiş olan besteci ve viyola sanatçısı Sainte-Colombe, iki güzel kızıyla birlikte yaşamaktadır. Sainte-Colombe, sanatta ün değil, şiiri arayan bir müzik dehasıdır. Bir bahar günü, Marin Marais adında utangaç ama muhteris bir genç adam çiftliğe gelir ve Sainte-Colombe´a öğrencisi olmak için yalvarır. Kralın sunduğu olanaklara ve üne sırt çeviren usta ile ün, para ve kolay yaşam peşinde koşan, sanatsal yaratının mistik derinliğini fark etmeyen öğrencisinin çelişen kişilikleri, bir çağın entelektüel yaşamına ışık tutarken, 'sanatçının kimliği ' sorunsalına da tanıklık ediyor. Sinema ve müziğin kesiştiği, kulağa ve göze hitap eden kareleriyle unutulmazlar arasına girmeyi hak eden, sanatın özüne ışık tutan müzik ve şiir dolu bir yapıt. Özelde müziğin, genelde ise sanatın kimin için yapılacağını tartışan, acı ile gölgenin yan yana geldiği, aynı zamanda gelmiş geçmiş en iyi ‘soundtrack’lerinden biri olarak değerlendirilen filmin müziklerini, öykünün ruhunu yansıtmak için Sainte-Colombe ve Karin Marias besteleri üzerine ayrıntılı bir çalışma yapan Jordi Savall yapıyor. 1992 yılında 7 dalda Cesar ödülü kazanan film hem sinema tutkunları hem de klasik müzik düşkünlerinin kaçırılmaması gereken bir görsel-işitsel şölen sunmakta. Kaynak: http://www.sinemalar.com/film/6394/dunyanin-tum-sabahlari
İlkellik
"-Beyefendi bu harabede sessizlik içinde yaşıyorsunuz. Bu vahşiliğe gıpta ediyoruz. Üzerinizi örten bu yeşil ormana gıpta ediyoruz. Beyefendi, viyola sanatında bir usta olduğunuzdan sizi ders vermeniz için davet etmeyi görev bilirim. Majesteleri sizi dinlemek istediğini belirtti. Sizi daha mutlu edebilmek için saray müzisyenleriyle birlikte davet etmek istiyorlar.Bu durumda sizin yanınızda olmaktan onur duyacağım.
-Bayım, ben hayatımın sonuna kadar kırlarda olmak istiyorum ve kendimi yedi telden çıkan sese ve kızlarıma adadım. Anılarsa arkadaşlarımdır. Benim sarayım akan sular, yemyeşil kırlar, uçan kuşlar ve çiçeklerdir. Majestelerine bu vahşiliklerin sarayda bulunamayacağını söyleyin.
-Beyefendi söylediklerimi duymadınız mı? Ben kraliyet meclisi üyesiyim. Majestelerinin dileği bir emirdir!
-Beyefendi, ben o kadar ilkelim ki sadece kendime ait olduğumu düşünürüm. Majestelerine çok cömert olduklarını ama beni rahat bırakmalarını söyleyin."
Dünyanın Tüm Sabahları -1991 (Tous Les Matins Du Monde)