Yalnız gelen felakete dayanmak, çiftli veya üçüzlüsüne göğüs germekten zordur.

Fransızların "Bir felaket hiçbir zaman tek başına gelmez" sözü meğerse büyük hakikatlerden imiş. Hatta hususi mahiyette, aile hayatıyla alakalı bir dert de yine tam bu sırada başıma gelmiş değil miydi? Fakat Fransız atasözü eksikti. Ben daha mühim bir hakikat keşfediyorum: Yalnız gelen felakete dayanmak, çiftli veya üçüzlüsüne göğüs germekten zordur. Bir dert diğer bir derdin tesirini azaltır, dertler çoğalınca her biri ayrı ayrı gücünü kaybeder, kuvvetler birleşeceğine dağılır. Belki de fizik kaidelerine uymayan bu muadele, ruhiyat bakımından vakıaya uygundu. Hangi birini düşünürsün? Başlarsın hepsini de az düşünmeye! Tek fikir üzerinde derinleşmeye imkan yoktur ki ... Çaresiz bir onu, bir bunu; biraz ondan, biraz bundan düşünmeye ... Hiçbiri "fikrisabit" halini almaz. Adeta bir nevi dert hovardası, zamparası olursun, büyük, öldürücü kedere yer kalmaz. İnsanların harplerdeki felaketlere mukavemeti galiba felaketlerin çeşitliliğindendir. Can korkusuna açlık ıstırabı, açlığa kömürsüzlük, kömürsüzlüğe de muhacirlik karışır.
Refik Halid Karay - Minelbab İlelmihrab - Sayfa 21

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
416
Baskı Tarihi
2009
Yazılış Tarihi
1923
ISBN
978-975-10-2884-6
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İnkılâp
Editörü
Aslıhan Karay Özdaş
Memleketimizde hiçbir anı Minelbab İlelmihrab kadar ilgi çekmemiş, Meclis'e kadar yansıyan gürültü koparmamıştır. İki kez yayını durdurulan eserin ancak 1948'de, yazarın ikinci Aydede dergisinde tam yayını mümkün olabilmiştir. Önemli yoğunluktaki yeniden basılması istekleri karşısında, hâlâ mizahi bir anlatımla o devrin tanınmış kişilerini gözümüzde canlandırdığına ve Mütareke yıllarına ışık tuttuğuna inanıyoruz. Bu anılar, yazarı dediği üzere, bir savunma olmayıp yalnızca günü gününe hislerin işlendiği Mütarake Devrinin özel bir tarihçesidir. (Tanıtım Bülteninden)