Kadın Kokusu (1992)

Bir kolej öğrencisi olan Charlie, paraya ihtiyacı olduğundan kör bir adama, bir nevi 'bebek bakıcılığı' yapmaya razı olur ama iş, umduğu kadar basit olmayacaktır. Çünkü Emekli Albay Frank Slate’in haftasonu için çok özel bir planı vardır.

Bu plana yolculuk, kadınlar, iyi bir yemek, birinci kalite şarap, tango, limuzin ve ne yazık ki, bir de 45’lik dahildir. İşin kötüsü, bunları yaparken Charlie’yi yanından ayırmaya da hiç niyeti yoktur.

Al Pacino’nun unutulmaz bir karakter çizdiği film, aslında 1974 yapımı İtalyan Profumo di Donna’nın yeniden çekimi. Yine de, bir çoklarına göre orijinalini aratmayacak derecede iyi. Tango sahnesine dikkat.

Lider ve Doğru

Eğer takım yenilirse, liderlik ruhu ölür; çünkü liderleri yaratanlar, nasıl liderler yarattıklarına asla dikkat etmiyorlar. Her zaman doğru yolu biliyordum ama asla seçemedim, neden doğru yolu bulamadım biliyor musunuz? Çünkü bu cesaret ister...
Kadın Kokusu (1992)
Adam (2009)

Adam hayatı boyunca içine kapanık bir yaşam sürmüş, yakışıklı bir adamdır. Duvarlarla örülü bir yaşantısı olan Adam’ın hayatı, yeni komşusu Beth ile tanıştığında bambaşka olur. Güzel, açık görüşlü ve eğlenceli bir kadın olan Beth ile Adam arasında beklenmeyen bir ilişki başlar. Birbirlerinden oldukça farklı karakterlere sahip olan Adam ve Beth her şeye rağmen birbirlerine büyük bir bağla kenetlenir.

Dünyada Adım Atmak

-Beth'le ayrıldık. Bana yalan söyledi. Ben de yalanını öğrendim. Artık ona güvenemem.
Adam (2009)
Into the Wild (2007)

Into the Wild, bir metropolden vahşi hayata, kirlilikten saflığa ve temizliğe dönüş hikayesidir. Önemli bir üniversiteden dereceyle mezun olan Christopher aynı zaman başarılı bir atlettir de. Mezuniyet sonrası verilen bir davette ailesine istediği hayatın bu olmadığını, bir şeylerin eksik ve yanlış olduğunu söyler. Genç adam tüm mal varlığını hayır kurumuna bağışlayıp sahip olduğu her şeyi evinde bırakarak bambaşka bir hayata doğru uzun bir yolculuğa çıkar. Alaska’nın ıssız ormanlarında sona eren bu yolculuk esnasında ve sonrasında Christopher, hayatını kökünden değiştirecek bazı kişilerle tanışarak, hayatın anlamını ve ölümün kaçınılmazlığını en sert haliyle deneyimleyecektir. 
Ünlü oyuncu Sean Penn'in yönetmenliğini üstlendiği, iki dalda OScar'a aday gösterilen filmin başrollerinde Emile Hirsch ve Vince Vaughn bulunuyor...

Denizin Hüneri

Denizin tek hüneri şiddetli darbeleridir ve ara sıra da olsa kendini güçlü hissetme şansı...Doğrusu deniz hakkında fazla şey bilmem fakat burada durumun böyle olduğunu biliyorum ve yine hayatta güçlü olmanın çok gerekli değil...fakat kendini güçlü hissetmenin önemli olduğunu, en azından bir kere bile olsa kendini tartmanın, bir kere bile olsa kendini insanın en antik koşullarının içerisinde bulmanın, ellerinizden ve kafanızdan başka size yardım edecek birşey olmadan kör ve sağır taşla tek başına yüzleşmenin gerektiğini biliyorum. (into the wild)
Into the Wild (2007)

Yarın

-Yarın ne kadar sürer? -Sonsuzluk ve bir gün kadar.
Eternity and a Day (Sonsuzluk ve Bir Gün)
Truman Show

Truman Show sinema tarihinin en yaratıcı senaryolarından birine sahip. Dünyanın en güzel adalarından birinde yaşayan halk imrenilecek derecede ütopik bir hayat sürmektedir. Bu adada yaşayan insanlar her güne mutlu uyanıp herhangi bir sorunla karşılaşmadan günü sonlandırıyorlardır. Başkarakterimiz Truman da bu şanslı insanlardan biridir. Güzel bir eşe ve mutlu bir hayata sahip olan Truman, bir gün öldüğünü zannettiği babasını bir gün caddede gördüğü ana kadar hayatı olduğu gibi yaşar. Babasını gördüğüne emindir ancak adam bir anda ortalıktan kaybolmuştur. İlerleyen günlerde çeşitli gizemli anlar yaşayan Truman bir şeylerin yolunda gitmediğini fark edecek, sahip olduğu hayatın gerçek olup olmadığını anlamaya çalışacaktır. 
Televizyon sektörü üzerine yapılan en esaslı eleştirilerden biri olan Truman Show sinema tarihinin en yaratıcı senaryolarından birine sahip. Aynı zamanda başrolündeki Jim Carrey'nin olağanüstü performansını da es geçmemek gerekiyor.

Gerçeklik

"Bize sunulan dünyanın gerçeğini kabulleniriz. "
Truman Show
Vizontele
Vizontele, 2001 yapımı Yılmaz Erdoğan - Ömer Faruk Sorak filmidir. Senaryosunu da Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı film Hakkâri'de geçmekteyse de, burada çekim yapmanın zorluğu nedeniyle çekimler, Van'ın Gevaş ilçesinde yapıldı. Çoğunlukla BKM oyuncularının rol aldığı filmin 2004 yılında Vizontele Tuuba adlı bir devam filmi çekildi.

Yara

-Nedir bu? - İçinde yaramın kabuğu var. - Yaranın kabuğu mu ! - Düşündüm ki fotoğraf vermekten iyidir, fotoğrafa bakar bakar alışırsın ama yara öyle değildir, etimden bir parçadır ne zaman baksan acırsın. ... - İnsan sevdiğine yarasını verir mi ! ...
Vizontele
Devrim Arabaları

1960 yılında 27 Mayıs darbesi sonucu göreve gelen general Cemal Gürsel'in gerçek hikayesinden yola çıkarak oluşturulan Devrim Arabaları adlı filmi babası darbecilikle suçlanan parlak yönetmen Tolga Örnek'in çekmesi ilginç bir tesadüf olmuştur. İhtilalden bir sene sonra Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, uzun zamandır hasretini çektiği yerli üretim bir otomobil yapılmasını emreder ve görevin TCDD işletmesine verildiğini açıklar. Hemen işe koyulan 23 mühendisin önünde bu otomobili yapmak için Cumhuriyet Bayramı’na kadar yalnızca 130 gün vardır. Devrim adı verilecek olan bu arabayı üretmek için 23 mühendis el ele verecek, kariyerlerini ve aile hayatlarını riske atarak zamanla, yoklukla, politikayla, karşılarına çıkan sayısız engelle baş etmek zorunda kalacaktır. Benzini bitti diye yolda kalan araba etiketiyle unutulan Devrim'in hazin hikayesinin bilinen ve bilinmeyenlerinin anlatıldığı Devrim Arabaları filminin senaryosunu, Murat Dişli ve Tolga Örnek 2 yıllık bir araştırma sonucunda oluşturmuşlar. Yardımcı yönetmenlik görevinde ise daha sonra Kuzey ve Güney adlı başarılı dizi filmin yönetmeni olacak Mehmet Ada Öztekin bulunmakta.

Kaynak:http://www.beyazperde.com/filmler/film-145601/

Ülkem...

Türkiye’de hiçbir başarı cezasız kalmaz.
Devrim Arabaları
Dünyanın Tüm Sabahları -1991 (Tous Les Matins Du Monde)

Eski bir Fransız özdeyişinden esinlenerek adlandırılmış, hem roman hem de bir film olarak oldukça başarılı ve eşine az rastlanır bir örnek olduğu da söylenebilecek yapıt, aynı zamanda günümüz Fransız edebiyatının en önemli yazarlarından Pascal Quignard´ın en popüler kitabıdır.17. yüzyıl Fransa´sında, karısını yitirdikten sonra çiftliğinde inzivaya çekilmiş olan besteci ve viyola sanatçısı Sainte-Colombe, iki güzel kızıyla birlikte yaşamaktadır. Sainte-Colombe, sanatta ün değil, şiiri arayan bir müzik dehasıdır. Bir bahar günü, Marin Marais adında utangaç ama muhteris bir genç adam çiftliğe gelir ve Sainte-Colombe´a öğrencisi olmak için yalvarır. Kralın sunduğu olanaklara ve üne sırt çeviren usta ile ün, para ve kolay yaşam peşinde koşan, sanatsal yaratının mistik derinliğini fark etmeyen öğrencisinin çelişen kişilikleri, bir çağın entelektüel yaşamına ışık tutarken, 'sanatçının kimliği ' sorunsalına da tanıklık ediyor. Sinema ve müziğin kesiştiği, kulağa ve göze hitap eden kareleriyle unutulmazlar arasına girmeyi hak eden, sanatın özüne ışık tutan müzik ve şiir dolu bir yapıt. Özelde müziğin, genelde ise sanatın kimin için yapılacağını tartışan, acı ile gölgenin yan yana geldiği, aynı zamanda gelmiş geçmiş en iyi ‘soundtrack’lerinden biri olarak değerlendirilen filmin müziklerini, öykünün ruhunu yansıtmak için Sainte-Colombe ve Karin Marias besteleri üzerine ayrıntılı bir çalışma yapan Jordi Savall yapıyor. 1992 yılında 7 dalda Cesar ödülü kazanan film hem sinema tutkunları hem de klasik müzik düşkünlerinin kaçırılmaması gereken bir görsel-işitsel şölen sunmakta. Kaynak: http://www.sinemalar.com/film/6394/dunyanin-tum-sabahlari

İlkellik

"-Beyefendi bu harabede sessizlik içinde yaşıyorsunuz. Bu vahşiliğe gıpta ediyoruz. Üzerinizi örten bu yeşil ormana gıpta ediyoruz. Beyefendi, viyola sanatında bir usta olduğunuzdan sizi ders vermeniz için davet etmeyi görev bilirim. Majesteleri sizi dinlemek istediğini belirtti. Sizi daha mutlu edebilmek için saray müzisyenleriyle birlikte davet etmek istiyorlar.Bu durumda sizin yanınızda olmaktan onur duyacağım.
Dünyanın Tüm Sabahları -1991 (Tous Les Matins Du Monde)
Türkiye'nin Ruhu - Cemil Meriç
Yıl
Yönetmen - Şafak Bakkalbaşıoğlu Senaryo - Metin Tavukçuoğlu Seslendiren - Erdal Beşikçioğlu Yapım - BBO Yapım Yönetmen Ekibi - Soner Sevgili, Funda Uluköse Danışman - Dücane Cündioğlu Konsept ve Senaryo - Metin Tavukçuoğlu Müzikler - GileM (Kemal Sahir Gürel, Erdal Güney, Hüseyin Yıldız, Ayşe Önder, İrşad Aydın) Seslendirme - Cüneyt Türel, Ahmet Mümtaz Taylan Aydınlarımızdan biri de Cemil Meriç’ tir. Ülkesinin geçmişini, hâlini ve geleceğini sırtlanan bir aydın... Türkiye’ nin Ruhu, Cemil Meriç’ in ayna kişiliği üzerinden, başta Cumhuriyet dönemi olmak üzere son ikiyüz yıllık düşünce ve siyaset maceramızı, Batılılaşma çabalarımızı ve bu uğurda yapıp ettiklerimizin üzerimizdeki etkilerini, sanat ve edebiyat sorunlarımızı irdelemek ve yarınlarımıza daha kendinden emin bakabilmek için gerekli düşünce ipuçlarına vakıf olmak, kısaca “Türkiye’nin Ruhu” nu sorgulamak amacını taşır. Türkiye’nin Ruhu belgesel film projesi, Cemil Meriç konulu üç kitaba imza atmış olan gazeteci - yazar Dücane Cündioğlu danışmanlığı ile yola çıkmış bir çalışmadır. Türkiye’nin Ruhu, Metin Tavukçuoğlu’ nun kalemiyle senaryolaştırıldı. Filmin Müzikleri, aralarında Kurşun Yarası, Son Osmanlı – Yandım Ali, Elveda Rumeli gibi çalışmaları da bulunan, usta müzisyen Kemal Sahir Gürel ve ekibinin imzasını taşıyor. Filmi, usta oyuncu ve seslendirme sanatçısı Cüneyt Türel’ in seslendirirken, Cemil Meriç’ in sesi ise oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan oldu. Tiyatro, sinema ve televizyon dizisi çalışmalarından tanıdığımız Erdal Beşikçioğlu ise Türkiye’ nin Ruhu’ nun en özel bölümlerinden biri olan ‘muamma hikayeler’ in anlatıcısı olarak çıkıyor karşımıza. Yapım aşamasında, İstanbul, Ankara, Hatay’ ın yanı sıra Cemil Meriç’ in hayatında özel bir yeri olan Paris’ te de çekimler ve arşiv çalışmaları gerçekleştirildi. Cemil Meriç, eserleri ve Türkiye’ nin Ruhu konusunda 70 önemli isimle söyleşiler gerçekleştirildi.

İnsan en değersiz şeyini kaybedince her şeyi kaybettiğini anlar

Pers imparatoru Kandiş Mısır seferine çıkarken zaferinden emindi. Çünkü bütün kâhinleri ittifak halindeydi. ”Zühre yıldızı” demişlerdi hep bir ağızdan; “İmparatorun burcuna girdi.” Mısırın fethi yakındı. Öylede oldu. Kırk gün kırk gece sürer Nil’in yanı başındaki savaş. Ve Mısır düşer. Ama önceden müjdelenmiş bu fetih acımasız Pers İmparatoruna kâfi gelmez. Merkiz kalesinin önüne bir otağ kurdurur ve mağlup Mısır Kralı Kısamelutu huzuruna çağırtır. Amacı bellidir mağlup kralı daha da aşağılamak.
Türkiye'nin Ruhu - Cemil Meriç

Terzilerin yaptığı pantolonlar...

"İnsanlarla bir türlü iletişim kuramıyordum. Onlar gibi konuşmaya çalışıyordum, mesela terziye gidip onlar gibi pantolon diktirmeye başlamıştım. Terzinin yaptığı pantolonların üzerime olmadığını biliyordum. Onlara yakışıyordu, bana yakışmıyordu." ... Sanki izlediğim bütün filmlerdeki kahraman bendim... not: Belgesel için: http://www.youtube.com/watch?v=RRh9Dc7MW_Q
Ahmet Kaya Belgeseli - Uçurtmam Tellere Takıldı