Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı
Bir Facianın Hikayesi Cemil Meriç`in artık basılmayacak bir eseridir. Kitabın basılan
ve basılacak olan diger kitaplara dercedildigi, edilecegi söylenmektedir. Meriç`in mirasının
eksiksiz ve aslına uygun olarak okuruna ulastırılabilmesi için internetin sundugu imkanları
kullanmak zaruri hale gelmistir. Kitabı bilgisayara aktardıktan sonra orjinalinde bulunan imla,
gramer ve tüm baskı, dizgi hataları editörümüz tarafından kitabın aslıyla karsılastırılarak
yeniden tashih edilmis, düzeltilmistir. Editörümüzün hassasiyeti ve titizligi kitabın
yayımlanma sürecini geciktirmistir.
Egzistansiyalizm
Batı düşüncesinin son armağanı
Marksizm’den bu yana Avrupalı kafası tek felsefe mektebi kurabilmiştir: Egzistansiyalizm. Egzistansiyalizm’in edebiyat çevrelerinde en tanınmış temsilcisi: Albert Camus.
Camus'un temel düşüncesi Sizif miti (1943) ile İsyan (1951)dadır. Hayatın içinde gelişen bir düşünce karşısındayız. Kendi de söylüyor : “Düşünce, bir ömrün tecrübesiyle kaynaşır ve bu tecrübeye göre biçimlenir.”
Sizif masalı ile İsyan eden insanı ayrı ayrı inceleyelim. Camus önsözde uyarıyor bizi. Kitapta tasvirini yaptığı: Bir ruh hastalığı. Sorumluluğu yüklenmemektedir. Mit, kısa bir zaman için geçerli, nasıl bir geleceğe yöneliyor, kestiremeyiz.
Sizif masalı'nın ana teması: İntihar. Kavramın imtiyazlı bir yeri var. Yazarın düşüncesi oradan fışkırıyor. Camus, intiharı incelemekten çok bir cevabı değerlendiriyor. Hayatın anlamı nedir sualine verilen cevap. Düzeyde kalan izahlara iltifat etmiyor Camus.
Yargısı şu: Hayat, abestir. Niçin katlanıyoruz? Alışkanlıktan. “Canına kıymak demek, bu alışkanlığın ne kadar abes olduğunu, yaşamak için hiç bir ciddî sebep bulunmadığını, her Allah'ın günü didinmenin çılgınlığını ve ıstırabın faydasızlığını anladım demektir”. Kısaca, canına kıymak, hayatın yaşamağa değmediğini kabul etmektir.
Camus, bir müntehir adayı olarak, gündelik hayatın boşluğunu derinden derine duyar. Ama can tatlı. Hayatın anlamı olmasa da, yaşamalı. Bu çelişkiden doğuyor Camus'un cevabı ve kahramanlığını vurguluyor.
Hayatın anlamsızlığını uzun uzadıya anlatır Camus. Hem gönlümüzle hem kafamızla duyarız bu anlamsızlığı.
Düşüncenin de, eylemin de eşiğinde abes var. Belki karışık, belki müphem. Ama kesin bir duygu. Uzak, ama mevcud.
Bir beklenmedik duygu, bir yolun dönemecinde veya bir lokantanın aralığında içinize çöker. Ani ve rezil bir duygu. Birden yakalayıverir sizi. Ve bütün hayatınızı değiştirir. Size mahsus bir tecrübe. Başkasına aktaramazsınız.