Töyonizm???
Töyonizm ile şamanizmin kıymetçe müsavi olması, hukukça erkek ve kadının müsavi tanınmasına sebep olmuştu. Hattâ, her işin gerek töyonizme ve gerek şamanizme istinad etmesi lâzım geldiğinden, her işe ait içtimada kadınla erkeğin beraber bulunması şarttı: Meselâ, velayeti âmme. Hakan ile hatunun her ikisinde müştereken tecelli ettiği için bir emirnâme yazıldığı zaman "Hakan emrediyor kî" ibaresiyle başlarsa mutâ olmazdı. Mutâ olması için, behemehal "Hakan ve hatun emrediyor ki" söziyle başlaması lâzımdı. Hakan tek başına bir elçiyi huzuruna kabul edemezdi. Elçiler ancak sağda hakan ve solda hatun oturdukları bir zamanda, ikisinin birden huzuruna çıkardı. Şölenlerde, kenkârlarda, kurultaylarda, ibadetlerde ve âyinlerde, harp ve sulh meclislerinde hatun da mutlaka hakanla beraber bulunurdu. Kadınlar, tesettüre ait hiçbir kayıt ile mukayyet değildiler. Hakanın hükümette şeriki olan hatuna "türkân" unvanı verilirdi. Hatun, hakan sülâlesine mensup umum prenseslerin müşterek unvanıydı, türkân'ın da, behemehal hatunlardan olması lâzım geldiğinden, ona da sadece "hatun" denilebilirdi.
Feminist Atalarımız
Eski Türkler, hem demokrat, hem de feminist idiler. Türklerin feminist olmasına başka bir sebep de, eski Türklerce şamanizmin kadındaki küdsî kuvvete istinad etmesiydi. Türk şamanları, sihir kuvvetiyle hârikalar gösterebilmek için kendilerini kadınlara benzetmeğe mecbur idiler. Kadın elbisesi giyerler, saçlarını uzatırlar, seslerini inceltirler, bıyık ve sakallarını tıraş ederler, hattâ gebe kalırlar, çocuk doğururlardı.