istiklal mahkemesi

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı

İskilipli Atıf Hoca ( Şapka Maznunları)

Şapka aleyhtarlığını yasaklayıcı kanundan evvel yazılmış ve yayınlanmış, neşrine hükümetçe tebrik edilerek izin verilmiş, üstelik zararsızlığı adalet cihazlarından birince resmen doğrulanmış bir eserin, ne şekilde suçlandırılabileceği bütün bir mesele... Mahkeme heyeti şaşkın ve ne yapacağı üzerinde apışıp kalmış vaziyette ... Mutlaka beraat ettirilmesi gereken adamın "mutlaka " kaydıyle nasıl ölüme mahkum edebilecek? Atıf Hoca'nın müdafası o kadar keskin ve mantıkidir ki , artık onu mahkum edebilmek için : -Halis dindar olmak kabahati yüzünden asılacaksın! Demekten başka çare yoktur. ... Atıf Hoca söz istedi: ... -Ben hamdolsun müslümanım ! Biricik gayem de islamın hakikatlerini yaymaktır. Bu, eğer bir suçsa, sabittir.Eserim bu gayeyi güder.Bu da sabittir. Fakat Şapka Kanunu'ndan evvel yazılmış ve ondan sonra asla ortalıkta görülmemiştir.Bu da sabit... Şapka isyanını körükleyenlerle en küçük alakam ve münasebetim almadığı da sabit...Eğer bütün bu "sabit"ler arasında beni mahkum edebilecek bir nokta varsa Mahkemeniz hüküm vermekte serbesttir.Fakat ille suç aramaya kalkışmak, tecelli eden bedahetlere göre boşuna zahmettir.

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
393
Baskı Tarihi
Kasım 2007
Yazılış Tarihi
1992
ISBN
9944-125-03-2
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İzmir
Yayın Evi
Kaynak
Editörü
Şeref Yılmaz
Yazan: AHMED ŞAHİN Yazı Kaynağı: Zaman Gazetesi, Ailem Eki, Sayı: 228 Çileli bir devrin hikayesini Ali Ulvi Kurucu merhumun hatıralarından okumak büyük bir şans. Hayatını tamamen ilme adamış yüksek bir kâmet olan merhum Kurucu, hatıralarıyla da irşad vazifesini yerine getiriyor.

Hukukçu Değil Eşkıya!

Yalnız Konya ve civarında asılanların sayısı beş yüzü geçerse, varın hesap edin... Kel Aliler, Kılıç Aliler, Salih Bozoklar, birer Haccâc-ı Zâlim oldular... İstiklâl Mahkemesi'nin başkanı Kel Ali... Kel Ali mahkemeyi ne bilir, hukukçu mu? Artık ceza vermek, affetmek Kel Alilere kaldıysa, bu millet, daha çok kara günler görecek demektir..." Dedem: "Bu günlerde şu âyete çok devam ediyorum." demişti: "Rabbena lâ tuâhiznâ bimâ fa'ale's-süfehâu minnâ... Allah'ım, içimizdeki birtakım akılsızların yüzünden bizi cezalandırma! Sefihler, şeriat, adalet tanımıyorlar. Allah'ım bunların şerrinden sana sığınırız..."