Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
342
Baskı Tarihi
2003
ISBN
975-8264-33-8
Baskı Sayısı
0. Baskı
Mütercimi
M. Nuri Gençosman
"İkimiz için de göz nuru olacaktır.."
Firavn'ın eşi Asiye, Musa hakkında kocasına "muhakkak o benim ve senin için göz nurudur." dedi. Şu halde Asiyede hasıl olan kemal ile gözü Musa'yı görmekle aydınlandı. Nasıl ki Firavn da boğulurken Allah'ın kendisine verdiği iman sayesinde Musa, onun için göz nuru oldu. Şu halde Allah, Firavn'ı pak ve temiz öldürdü. Çirkin ve fena amellerinden onda birşey kalmadı. Çünkü Allah onun ruhunu yeni bir günah işlemeden önce yani imana geldiği anda kalb etti. Halbuki İslam evvelce geçmiş olan günahları ortadan kaldırır. Allah, bu ilim ve mazhariyeti dilediği kimse için ayet ve alamet kıldı. Ta ki hiç kimse ilahi rahmetten umutsuzluğa düşmesin. Çünkü kafirlerden başka hiç kimse Allah'ın rahmetinden umut kesmez. Şu halde Firavn eğer umutsuzlardan olsaydı imana yanaşmazdı. Demekki Firavn'ın eşi Asiye'nin kendi hakkında " o benim ve senin için göz nuru olsun, onu öldürmeyin, olaki yakında bize faydası dokunur." dediği gerçekleşti ve iş böyle oldu.
Sayfa Sayısı
168
Baskı Tarihi
Şubat 2009
ISBN
978-9944-298-31-5
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Editörü
Cenk Özkömür
Bir şey ya öyledir ya da değildir. Gökyüzü ya mavidir ya da mavi değildir. Hem mavi hem de mavi değil olamaz. Doğru düşünme sanatı, iki bin yıldır Hazreti’den soruluyor ama sahici dünya Aristo’nun tanımladığı gibi değil.
Bir kere, hiçbir şey sabit değil. Her şey, her an değişiyor. İkincisi, dünya siyah-beyaz değil, gri. Kırçıl. Kesin olan hiçbir şey yok. Dünyanın atmosferini molekül molekül tanımlayabilseniz bile, atmosferi yeryüzünden ayıran kesin çizgiyi bulamıyorsunuz.
Neden Altını Çizdim?
Buradan anlaşılan şu: iman da küfür de inanç ekseninde yapılmış bir tercihtir! Bu durumda inançsızlık diye bir şey yoktur!
İnanmamak da iman gerektirir!
Amerikan toplumundan dini tamamen silmek isteyenler, iman sahibi insanları hemen her zaman yobazlarla bir tutmaktadırlar. Kesinlikle bilinemeyecek şeylerin var olduğu bir dünyada, dini inançları cehalet ve kaçıklıkla özdeşleştirip yol verenlerin, aslında kendi cehaletlerini sergiliyor olmaları ironiktir. Gördüklerimizi çekip çeviren bir Yaradan var mıdır? Ölümden sonra hayat var mıdır? Kesin olarak bilen kimse yoktur. Yaradan'ın varlığına ve ölümden sonra hayata inanmak, iman sahibi olmayı gerektirir. Ne ki Yaradan'a ya da öbür dünyaya inanmamak da bir o kadar iman gerektirir.