Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
406
Baskı Tarihi
Haziran 2007
ISBN
9944-125-12-1
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
Gaziemir / İzmir
Editörü
Şeref Yılmaz
Yazan: AHMED ŞAHİN
Yazı Kaynağı: Zaman Gazetesi, Ailem Eki, Sayı: 228
Çileli bir devrin hikayesini Ali Ulvi Kurucu merhumun hatıralarından okumak büyük bir şans. Hayatını tamamen ilme adamış yüksek bir kâmet olan merhum Kurucu, hatıralarıyla da irşad vazifesini yerine getiriyor.
Harap Mabed
Harap Mabed
Rıza Tevfık'in şiirleri sağlığında "Serâb-ı Ömrüm" adıyla kitap olarak neşredilmişti. Şarkı olarak bestelenen güzel eserleri de vardır. Divan tarzında hece ile yazdığı "Harap Mâbed" tanınmış bir şiiridir. Bu manzumeyi İstanbul'daki Mihrimah Sultan camii için yazmıştır:
Vardım eşiğine yüzümü sürdüm,
Etrafını bütün dikenler almış.
Ulu mihrabında yazılar gördüm,
Kimbilir ne mutlu zamandan kalmış?
Batan güneşlerin ölgün nigâhı
Karartıp bırakmış o kıblegâhı;
Mazlum bir ümmetin baht-ı siyahı,
Vîran kubbesine gölgeler salmış.
İslâm'ın bahtiyar bir zamanında
Âb-ı hayat varmış şadırvanında,
Şimdi harâb olan sâyebânında
Dem çeken kuşların ömrü azalmış.
Ayât-ı hikmet var kitabesinde,
Bir ders-i ibret var hitabesinde;
Bağ-ı cennet olan harabesinde
Tekbir sedaları artık bunalmış.
Hey Rıza! Secdeye baş koy da inle,
Taşlar dile gelsin senin derdinle;
Efsâne söyleyim ağla hem dinle,
O şerefk mazi meğer masalmış.