Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
262
Baskı Tarihi
1984
Baskı Sayısı
0. Baskı
Mütercimi
Dr. N. Ahmet Asrar
Yunan Felsefesi'nin etkisi
Hepimiz bildiği gibi Yunan Felsefesi, İslam tarihinde büyük bir kültürel tesir olarak ortaya çıkmıştır. Yine de Kur'an-ı Kerim ve Yunan düşüncesinin etkisi altında gelişen çeşitli skolastik dini akım ve ekoller daha yakından incelenecek olursa şu husus ortaya çıkar:
Grek felsefesi müslüman düşünürlerin görüş açılarını bir hayli genişletmesine rağmen genellikle onların Kur'an ile ilgili görüşlerini karartmıştır. Sokrat bütün dikkatini sadece insanların dünyasına çevirmişti. Ona göre araştırma bitki, böcek ve yıldızlar üzerinde değil, yalnız insan çevresinde yoğunlaşmalıydı. Bu, ufacık bir arının bile ilahi ilhamdan yararlandığını belirten ve okuyucuları sürekli olarak rüzgarların değişimi, gündüzün geceye dönüşümü, bulut ve yıldızlarla dolu gökyüzü ile sonsuz fezada yüzmekte olan gezegenleri gözlemeye çağıran Kur'an'ın ruhuna tamamiyle ters düşen bir olgu değil midir? Sokrat'ın sadık bir öğrencisi olan Platon duyu organlarıyla ilgili idraki benimsemiyordu. Zirai ona göre bu hakiki bir bilgi vermiyor; sadece bir fikir ortaya koyuyordu. Halbuki bunun tam aksine ''işitme'' ve ''görme'' duyumlarının Alah'ın en büyük nimetleri olduğunu açıklayan Kur'an, onların dünyadaki fiillerinden Cenab-ı Hakk'a kyamette hesap vereceklerini kaydediyor. İşte bu önemli noktayı klasik düşüncelerin etkisinde kalan ilk devir Müslüman kelamcıları bütünüyle unuttular. Onlar Kur'anı Grek düşüncesinin ışığında okudular ve ancak 200 yıl sonra Kur'an'ın özüne Klasik fikre zıt düşüncenin yattığını - tam anlamıyla olmasa da - idrak edebildiler. Bu anlayışın sonucu olarak bir çeşit fikir ihtilali meydana geldi, ki onun asıl önemi bu güne kadar iyi anlaşılmamıştır.