Güneşin hararetinde kaçanlar,deniz sularının serinliğine sığınıyor.Deniz ,tehlikeli deniz uslu bir fil gibi hortumunu toplamış,toprağının çıplak çoçuklarını sırtında eğlendiriyor. kumsallardan birine gittim ve koskoca denizle insan zerrelerinin dostça oynaşmalarını ,neşe bulmadan seyrettim.
Denizin çıplak insana bu zelilane boyun eğişi ne gülünçtü! Morfinle sinirleri uyuşturulmuş,uyuklayan ve çoluk çoçuğa gösterilen bir kafes arslanı kadar gülünç. Büyük kuvvetlerin itaat halinde görünüşü ruha ne ağır bir eza veriyor! ölgün yaz denizini seyrederken bu ezayı, ruhu pençeleyen bir kuvettle hissetim
Denizin bu halsizliği karşısında şehrin beyaz etli,kendinden zayıflara gücü yeten insanı ne cesur ve ne küstahtı! Sarkık etli iri karınlı kadınlar,saçı dökülmüş erkeklerle bu dişsiz tırnaksız sular içinde boğuşuyor,takla atıyor,batıyor çıkıyor ve bir arslan leşiyle oynayan sineklerin neşesiyle zıplıyordu.
muazzam tekneleri ,hafif oyuncaklar gibi sallayan deniz,hakiki çoçuklarına tunçtan daha sert kırmızı bir ruh yoğuran deniz,geniş kollarıyla kıtaları birbirinden ayıran deniz,bin bir türlü ejderlerin vatanı deniz ; kalabalık bir şehrin nevrastenik halkına tehlikesiz bir havuz vazifesini görmeye razı oluşu ne hazindi! Denizi sevenler rüzgar ve fırtına mevsiminin gelişine kadar sahillere hiç uğramamalıdırlar
Bize Göre -
Sayfa 53
-
Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
128
Baskı Tarihi
2009
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Editörü
Murat Kartal
"Ahmet Haşim'in ince, zarif, nükteli, sanatlı, işlenmiş, kadife gibi yumuşak ve açılmış çiçekler gibi olgun nesrini methetmek için ne söylense az gelir. Ekseriyetle pek zeki ve bazen de için için alaycı olan bu nesir hakikaten ne güzeldir! Ahmet Haşim bunlarla 'Bize Göre' hisler ve fikirler yazmıştır... Hatırlıyorum, Ahmet Haşim, İkdam'da bir 'Bize Göre' parçasının fikrinden ve kalbinden sızdıra sızdıra bütün yarım gününü geçirecek, akşama doğru bitirir ve imzalardı. En evvel, yazdıklarını birer birer herkese, İkdam'ın her yazarına ve her gelen misafirine okurdu.