Hürriyetin en büyük ve esaslı düşmanı nedir bilir misiniz? Ruhi zaafmız. Canlılar dünyasında, hayvanlar aleminde bile en mütacaviz, en tehlikeli olanlar, en korkak ve hayatlarını koruma endişesine en fazla düşkün olanlardır. Ruhtaki bütün zaaflerı gideren ilahi kuvvetin aşk olduğunu söylemiştim. Ruhlarda aşk güneşi doğunca bütün zaaflar sanki buharlaşıyor. Aşkı yeryüzüne ilk defa Hristiyan dini, sonrada İslam güneşi getirdi. Oscar Wilde'in dediği gibi, ''İsa yeryüzünde aşkların sultanıdır.'' Kur'an ise, sesindeki nağmelere hayran hafız gibi değil de şuurla, iman ile okunursa, görülür ki baştan aşağı aşk ile doludur: İlim aşkı, adalet aşkı, ideal aşkı ve iman dediğimiz bütün bu değerlerle temasa geçen ruhları sonsuza götüren selamet aşkı.
Heyhat! Hasretimizin kaynağı olan din, bezirgan ruhlu, menfaat mabudlu, hırs ve kinlerle yüklü insanoğlunun eline geçmesin. İşte o zaman din adamları dediğimiz güya vicdanlarımızın önderleri dini, bütün ruhundan, bütün aşkından sıyıracaklar ve kendi menfaatleriyle kendilerini ve zümre menfaatlerini dine maledeceklerdir ve ellerinde dinin ticaret ve siyaset mevzuundan farkı kalmayacaktır. Şu manzaraya bakın! Kur'an'da İsa, Musa aşk ile tebcil ediliyor değil mi? Onların gözünde Peygamerimzin rakibi simalardır ve her fırsatta onun yanında küçük düşürmek lazımdır. İslam'da ilim edinmek en büyük ibadettir değil mi? Onlar var kuvvetleriyle din ile ilmi çarpıştırırlar.
Hiç bir şey yapamasalar, '' Allah'ın övdüğü din ilmidir.'' derler, ''dünya ilimleri değil!!''. Ve bu sözleriyle bizim ibadetlerde ve muamelatımızdaki pratiğimizin bilgisini dinleştirir, Allah'ın kainatta barındırdığı binlerce hikmet olan, madde, hayat, ruh ve cemiyet dünyalarının bilgisini inkar ederler. Bu adamlar, ilme karşı mücadele açmakla ibadetimize mani oluyorlar, onu şuursuzca düşmanlık ediyorlar! Müslümanız diyen insan yığını ilmin ne olduğunu bilmiyor ve vicdanını Allah emrine karşı koyuyor. Tekniğe, menfaat getirdiği için hayran oluyor. Çocuğunun mühendis, doktor olmasını istiyor. Ruh için ibadet olan menfaat dışı ilmi, bu sonsuz yolculuğu istemiyor. Böyle muhitte ilmin kök tutması imkansız. Lakin sorarım size: Bu adamlar dindar mıdır? Mesele şu ki, bunlar Doğu'nun dörtbin yıllık mezhep ve parti kavgacılarından başka ruhlu insanlar değildirler; onların varisleridirler. Mezhep ihtirasları ve parti manfaatleri gözlerin bürümüş, insan ruhuna saldırıyorlar.
Kültür ve Medeniyet -
Sayfa 34
-