Masumiyet..

Neden Altını Çizdim?
Bir kaç satır yukarıda; "Hilekârlık, içerisinde hilekârlık bulunmayan yüreğe giriş kapısı bulamaz." gibi, çarpıcı bir ifadeden sonra, bu hikaye oldukça isabetli oldu, kanımca..
Hayatında ilk kez şehre gelen bedevinin karnı açmış, iştah açıcı kokuların geldiği bir yerden geçiyormuş ve vitrininde tatlı tabakları, insanların da oraya girip yediklerini ve sonra da çıkıp gittiklerini görmüş. Kendi kendine "ant olsun ki bu evin sahibi cömert biri ve büyük bir misafirperverdir." demiş. Lokantaya girip tıka basa yiyip içmiş, sonra konukseverliğine teşekkür etmek için ev sahibini sorunca lokanta sahibi kendisinden para istemiş. Bedevi hayatında konukluk karşılığında hiç para ödememiş olduğu için lokantacının ne demek istediğini anlamayınca lokantacı onu hakime şikayet etmiş. Hakim de ona teşhir cezası vermiş. Bunun üzerine uyuz bir eşeğe ters yönde bindirmişler, eşeğin önüne de bir davulcu koyup şehrin caddelerinde dolaştırmaya başlamışlar. İnsanlar da, bedevi ile alay ederek alkışlıyor, ıslık çalıp kahkahalar atıyorlarmış. Bedevi bu durumdayken aynı kabileden birisi bu şenliğin ne anlama geldiğini sormuş ona. O da, neşeli, gözleri sonsuz neşenin ışığıyla parlar bir şekilde cevap vermiş: "Kardeşim, kızarmış yemeği yedim, eşeğe bindim, çal davulcu çal!" Bu bedevinin iyi niyeti yüzlerce kötü niyetle tek başına mücadele etmiş ve onları zahmetsizce hezimete uğratmıştır.
Mihail Nuayme - Tanrıya Dönüş Azığı - Sayfa 60

Türü
Akademik
Sayfa Sayısı
0
ISBN
975-8470-03-5
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
babil yayınları
Mütercimi
kenan demirayak
Orijinal Adı
Zâdu'l-me'âd