Nevâkâr

Neden Altını Çizdim?
http://www.youtube.com/watch?v=KUlbVSnIE3E



"Macide gökyüzüne bayılır." dedi. "Bulutlu olmamak şartıyla...Bulutlu olursa tahammül edemiyorum. O zaman hep kendi içime bakıyorum..." Bunu kendisi için yavaşça söylemişti. Halinde solmaya yaklaşmış çiçeklerin daldırıldıkları suya kendiliğinden eğilişleri vardı. Fakat bu sonbahar güneşi bir saza benzettiği ve o kadar kendi musıkîsiyle doldurduğu bu bahçede Macide'nin bile fazla mahzun olmasına müsade etmezdi. Ona karşı gelmek için hüzünden, kederden çok başka bir şey, her şeyi örtecek o zalim ihtiraslardan biri lâzımdır. Onun için tekrar göğe, göğün tek ve zarif, maddesiz ve büyük yağrağına çevirdi, sonsuzluk içindeki macerasına daldı. Onun hayatının en büyük saadeti bu kaçışlardı. ..Bazen bir ışık külçesinin dibinde yorulmuş bir çöl yolcusu gibi dinlendiği olurdu. Hiç kimse aydınlığı, onun hiçbir realiteye sığmayan duruluğunu Macide kadar anlayamazdı. Şimdi de yarısından fazlası bu aydınlık gökteydi. ..Ve Nevâkâr'a başladı: Gülbünî ayş mîdemed sâki-i gülizar kû!...
Ahmet Hamdi Tanpınar - Huzur - Sayfa 243