Tek parti rejiminde din eğitimi politikası

1924'te medreselerin kapatılmasıyla, mesleki amaçlı din eğitimi devletin rersmi görevleri arasına katılmıştır. BU nedenle Maarif Vekaleti tarafından açılan 29 adet imam hatip okulundan sadece ikisi 1925-26 yılımda ayakta kalabilmişlerbunlarda 1930'da öğrencisizlikten kapatılmışlardır. Medrese sisteminin üst düzeyini temsil eden Fatih ve Süleymaniye medereseleri 1924'te İstanbul Darülfünunnu bünyesindeki İlahiyat fakültesiyle birleştirilmiştir. 1924-25 ders yılında 284 talebesi olan bu fakülte 1933 üniversite reformu sonucunda yüksek islam Enstitüsüne çevrilmiş ertesi yıl sadece 20 öğrencisi kaldığından kapatılmıştır. BU tarihten ilahiyat fakültesenin yeniden kurulduğu 1949 yılına kadar Türkiyede herhangi bir yasal bünyede İslam dini eğitimi verilmediği anlaşılıyor. Devlet tarafından kurulan din okulları kapatılmıştır;sivil okullarda da din eğitimi kaldırılmıştır; devlet okulları dışında din eğitimi verilmesi 1924 yılından itibaren suç haline getirilmiştir.. Ek olarak 1928'den itibaren eski yazıyla eğitim yaptrmak da yasaklanmıştır. Günümüzde İslam dinin Türkiye'deki entellektüel kadrolarında tesbit edilen bazı zaafların kaynağını, o halde, İslam dinine özgü geleneklerden çok Cumhuriyet rejiminin eğitim politikalrında aramak daha doğru olacaktır. Cahil bıraktırılmış kişileri cahillikle suçlamak, herhalde adil bir yaklaşım sayılmaz
Sevan Nişanyan - Yanlış Cumhuriyet Atatürk ve Kemalizm Üzerine 51 Soru - Sayfa 203

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
438
Baskı Tarihi
Mayıs 2008
ISBN
978-975-9169-77-0
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Kırmızı
Editörü
Fahri Özdemir
"Bu çıkmazı aşmak için, bir zihin devrimine gerek vardır. Türkiye'de çağdaş ve özgürlükçü düşünce, kendisini yetmiş veya seksen yıldan beri cenderesine alan ipoteği atmalı, Türk modernleşmesinin tarihi eleştirel bir gözle yeniden değerlendirilmelidir." Ancak bu kambur atıldıktan sonradır ki, Kemal Atatürk adındaki parıltılı ve trajik insan, gerçek boyutlarında ele alınabilir; Türkiye gibi toplumlarda yüzyılda bir yetişen bu büyük kabiliyet, olağanüstü ihtirasları ve olağanüstü hatalarıyla, tarihte ait olduğu yere konabilir."