Mehmet, yıpranmamış insanlıktı. inceliklerini kendisinde bulurdu. şimdi de cins horoz gibi lokantanın dibinde kendi kendine kibirleniyordu. bu, maddesine hürmet ve hayranlıktı. hakikatte bir nevi iptidai narsizm ki, ayna diye sadece kadının vücudunu alıyor, orada aksini biraz bulanık görünce istikrahla fırlatıp atıyor ve değiştiriyordu. bunu kadınlar da yapabilirdi. belki nuran da bir gün kendisi için böyle yapacaktı. birdenbire gelen bu düşünce, o kadar zalim oldu ki, Nuran farkına vardı:
-ne oldu neyin var?
-hiç, dedi. kötü itiyatlar. bir düşünceyi, en zalim şeklini alıncaya kadar, kafasında çevirmek itiyadı.
-niçin bugünü yaşamıyorsun mümtaz? neden mazi ya da istikbaldesin? bu saat de var...
Huzur -
Sayfa 172
-