Kavrayış, kuramı; kuram, soyutlamayı; soyutlama ise gerçekliğin basitleştirilmesi ve düzenlenmesini gerektirir.
Hiçbir kuram tüm olguları açıklayamaz ve bu kitabın okuyucusu da kimi durumlarda, kitabın kavram ve ayrıştırmalarının oldukça sivri hatlarla belirlenip kesinleştirildiğini ve böylelikle gerçeklikten bir hayli uzaklaştırıldıklarını düşünebilir.
Açıkçası gerçek dünya, karışımların, akıldışılıkların ve uyumsuzlukların dünyasıdır: gerçek şahıslar, kurumlar ve inanışlar kesin hatlarla belirlenmiş mantıklı kategorilere sığdırılamazlar. Ancak eğer bir insanın yaşadığı gerçek dünya hakkında fayda sağlayacak şekilde düşünce geliştirmesi ve bundan daha geniş bir uygulama ve kullanım için dersler çıkarması gerekiyorsa, kesin hatlarla belirlenmiş mantıklı kategorilere gereksinimi vardır. O, insan aklının yasalarına pek uygun biçimde işlemeyen fenomenler hakkında genellemeler yapmaya mecburdur. Kuramlarla ilgili ölçütlerden biri, herhangi bir kuramın ilgili olduğu tüm olguları kapsama ve açıklama seviyesidir. Diğer ve daha önemli bir ölçüt ise sözkonusu kura
mın ilgili olduğu tüm olguları kapsama ve açıklama seviyesinin diğer tüm kuramlardan daha iyi olmasıdır.
Samuel P. Huntington'un bu çalışmada gündeme getirdiği birçok tespit, bugün ülkemizde yaşadığımız sivil-asker ilişkilerine dair çoğu sorunun 50 yıl önce farklı şekillerde ABD'de de yaşandığını göstermektedir. Askeri bütçe, askerlerin siyasi faaliyetleri, diplomasi ve iç siyasete etkileri, toplumla ve siyasi erkle ilişkileri, askeri kurum ve kuruluşların yapısı ve işlevleri gibi Huntington tarafından bu kitapta ABD bağlamında tartışılan sorunlar, günümüz Türkiyesi'nde de hararetle tartışılmaktadır.