Saz parçası...

Elbisesini giyinirken "İnsan denen bu saz parçası..."diye bir kaç defa tekrarladı. Çocukluğunun mühim bir devrinde çok yalnız kalan Mümtaz, kendi kendisiyle konuşmayı severdi. ... İnsanlar bazen doğuştan mahkûm olurlar, saz parçası kendiliğinden kırılırdı. Sabiha öyle değildi. O evin masalıydı.

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
47
Baskı Tarihi
2006
ISBN
975-6004-15-0
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
Fecr
Mütercimi
Ramazan Karaburçak
Orijinal Adı
Yek, cilûş tâ bî nihayet sefrhâ

İş Yaparsan Kalırsın!..

İnsanoğlu dönüyor: Yer gibi, zaman gibi, ilkyaz gibi, bütün varlıklar gibi: Su, gül, yer, yıldız, güneş, evrenler, samanyolu, varlık! Hiç idin, toprak idin, döndün, hiç oldun, toprak oldun. Senden kalan biricik şey: Yaptığın iş. Yaptığın her iş kalıyor, ... İş yaparsan kalırsın!..

Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
173
Baskı Tarihi
Nisan 2010
ISBN
9789758817566
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İdil Matbaacılık
Yayın Evi
OVVO
Editörü
Neslihan Şensiyeci
Mütercimi
Anita Tatlıer
Orijinal Adı
Why Walk When You Can Fly?
Kişisel Gelişim Dizisi'nden bir kitap. Isha Sistemi hakkında bilgi vermektedir. http://www.ganj.com.tr/ orjinal: http://www.isha.com/new/contenido.php?seccion=isha_libros

Nehirdeki Sıcak Taş

Bir zamanlar umutsuzca aydınlanmayı isteyen bir keşiş yaşardı. Üstadının yanına çıktı ve dedi, "Üstad, aydınlanmak için ne yapmam gerekiyor? Her şeyi yapmaya razıyım!" Üstad, "Bu kolay! Yapman gereken tek şey vadide aşağıda nehre gitmek. Nehir boyunca, binlerce taş olduğunu göreceksin. Bunların hepsi de soğuk, biri hariç, taşlardan biri sıcak. Eğer bana sıcak taşı getirirsen, aydınlanacaksın," dedi. Keşiş çok zeki bir adamdı, aynı taşı iki kez seçmemek için, bir taşı eline alıp bunu hissetmeye ve bu soğuk olduğu takdirde, bunu nehre atmaya karar verdi. Ve bunu uyguladı. Bir taş aldı, bunun soğuk olduğunu hissetti ve bunu nehre attı. Sonra bir diğer taşı eline aldı ve bunun da soğuk olduğunu hissetti, böylece bunu da nehre attı. Bir kez daha, bir taş aldı, soğuk olduğunu hissetti ve bunu nehre attı. Keşiş, bunu tüm gün boyunca her gün, otuz yıl yaptı. Bir gün bir taşı eline alana dek... Bunu hissetti... Sıcaktı! Ve sadece alışkanlıktan ötürü bunu nehre attı.

Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
173
Baskı Tarihi
Nisan 2010
ISBN
9789758817566
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İdil Matbaacılık
Yayın Evi
OVVO
Editörü
Neslihan Şensiyeci
Mütercimi
Anita Tatlıer
Orijinal Adı
Why Walk When You Can Fly?
Kişisel Gelişim Dizisi'nden bir kitap. Isha Sistemi hakkında bilgi vermektedir. http://www.ganj.com.tr/ orjinal: http://www.isha.com/new/contenido.php?seccion=isha_libros

Uçmayan Şahin

Bir zamanlar bir kral Arabistan'dan hediye olarak iki muhteşem şahin almıştı. Bunlar alaca renkliydi ve o ana dek gördüğü en güzel kuşlardı. Bu değerli kuşları, eğitilmeleri için baş eğitmene teslim etti. Aradan aylar geçti ve bir gün şahin eğitmeni krala, şahinlerden birinin görkemli biçimde uçmasına, gökyüzünde süzülmesine rağmen, diğer kuşun geldiği günden beri dalından hiç hareket etmediğini bildirdi. Kral tüm ülkeden bu şahine yardım etmeleri için şifacıları ve büyücüleri çağırdı, fakat hiç kimse kuşun uçmasını sağlayamıyordu. Kral bu görevi saray maiyetine verdi fakat ertesi günü, kuşun hala tünediği yerden kımıldamadığını gördü. Diğer her şeyi deneyen kral kendi kendine şöyle düşündü, "Belki de bu sorunun doğasını anlamak için köyü daha iyi tanıyan birine ihtiyacım var". Böylece maiyetine, "Gidin ve bir çiftçi bulup getirin!" diye bağırdı. Sabah kral, şahinin saray bahçelerinin üzerinde yükseklerde süzüldüğünü görerek heyecanlandı. Maiyetine seslendi, "Bana bu mucizeyi yapan kişiyi getirin." Saray maiyetinin hemen arayıp bulduğu çiftçi, kralın huzuruna çıktı. Kral kendisine sordu, "Şahinin uçmasını nasıl sağladın?" Başı öne eğik çiftçi krala, "Kolaydı, majesteleri. Sadece dalı kestim" dedi.

Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
173
Baskı Tarihi
Nisan 2010
ISBN
9789758817566
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İdil Matbaacılık
Yayın Evi
OVVO
Editörü
Neslihan Şensiyeci
Mütercimi
Anita Tatlıer
Orijinal Adı
Why Walk When You Can Fly?
Kişisel Gelişim Dizisi'nden bir kitap. Isha Sistemi hakkında bilgi vermektedir. http://www.ganj.com.tr/ orjinal: http://www.isha.com/new/contenido.php?seccion=isha_libros

Kirli Çamaşırlar

Yeni evli bir çift, işlek bir mahallede bir eve taşındı. Yeni evlerinde geçirdikleri ilk sabah, kahveyi hazırladıktan sonra genç gelin camdan baktı ve komşusunun çamaşırları kurutmak için dışarıya astığını gördü. "Ne kadar kirli çamaşırlar!" diye düşündü kendi kendine. "Belki de farklı tür bir deterjan satın alması gerekiyor. Gitmeli ve onların nasıl temiz yıkanacağını ona göstermeliyim." Birkaç gün boyunca, komşusunun günün erken saatlerinde kirli çamaşırları dışarıya astığını seyrederken, hor görür şekilde eşine aynı şeyi söyledi. Bir ay geçti ve bir gün genç kadın, komşusunun dışarıya tamamen temiz çamaşır astığını görüp şaşırdı. Kocasına, "Bak! Nihayet çamaşırlarını yıkamayı öğrendi. Kimin bunu kendisine öğrettiğini merak ediyorum" dedi. Eşi yanıtladı, "Pekala, sevgilim aslında tek fark şu: Bu sabah erken kalktım ve camı temizledim."

Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
560
Baskı Tarihi
Mart 2010
ISBN
978-975-6004-88-3
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
Fecr Yayınevi
Mütercimi
Okan Sevinç
Orijinal Adı
Gofteguhayı Tenhayi
Benim hamurumu felsefe, hikmet ve irfanla yoğurmuşlar. Hikmet, bende sonradan kazanılmış veya hafızada biriktirilmiş bir ilim değildir. Bilâkis o benim özüme aittir, benim sıfatımdır. Ağırlık, içgüdü ve vücut ısısı gibi sıfat ve durumlara sahip bir varlık olduğum gibi, hikmet ve felsefeye de sahip olan bir varlığım ben. Harcımda, ruhumun özünde, hatta dostlarımdan birinin şakayla dediği gibi, görünüşümde, bedenimde, davranışımda, sözümde ve sessizliğimde hep felsefe vardır.

Tanışıklık..

Onlar, kalabalıkta birbirlerine yabancıyken, biz yalnızlıkta birbirimizi tanıyoruz. ... Onların evi varsa, benim de mihrabım var.

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
120
Baskı Tarihi
2010
Yazılış Tarihi
1972
ISBN
978-975-05-0736-6
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İletişim
Editörü
Fatih Özgüven
Mütercimi
Şükrü Alpagut
Orijinal Adı
Transparent things
‘İnce bir dolaysız gerçeklik cilası, doğal ve yapay maddelerin üzerini kaplar; her kim şimdide, şimdiyle kalmak istiyorsa lütfen onun ince gergin cilasını çatlatmasın.’ ‘Saydam şeyler, asık suratlı, sakar bir kişi olan kahramanımız Hugh Person’ın İsviçre’ye yaptığı dört ziyaret çevresinde gelişiyor. Genç bir yayıncı olan Hugh, R. ile görüşmeye gönderilir.

Düş Sancısı

Uyuma güçlüğünün yanı sıra düş sancısı çektiğini de söylemiş miydi?

Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
240
Baskı Tarihi
2009
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
Erkam Yayınları
Fazîlet dolu gönüllerini insanlığa sergiliyerek toplumlara rehberlik eden Hak dostlarının ömürleri, fânî hayatlarından sonra da devam eder. Onların kabirleri, insanlığın sînesindedir. Onların rûhâniyet ve nasihatleri varlığımıza karıştıkça, sefih kimselerin zehirleri bizlere zarar veremez. Hak dostlarının rûhâni dokusundan mahrum gönüller ise çorak çöller hâline gelir.
Neden Altını Çizdim?
İslâm denince ibadet
Ve zırhlarla korunmak mümkün olmayan
Dualar gelir aklıma.
Bil ki zâlim kurtulsa da elinden
Dua oku vardır arkasında
Kas Şehri'nin oku gibi keskin
Peşinden gelen.
Ki o okun arkasındaki tüyler kirpikleridir uykusuz gözlerin
Ve o kirpikler ki gözyaşlarını taşır

İmam Şâfiî

Mazlumun Silahı

Mazlûmun en büyük silâhı, duâsıdır.

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
228
Baskı Tarihi
şubat 2005
ISBN
975-7270-02-4
Baskı Sayısı
8. Baskı
Basım Yeri
istanbul
Yayın Evi
im yayınları
Editörü
ibrahim emir
Mütercimi
Erkıl Günur
Neden Altını Çizdim?
son günlerdeki gelişmelerle ilgili olduğunu düşünüyorum. mübarek taviz verdikçe mısır da isyanın şiddeti arttı aynı şekilde libya da isyanın büyümesinden hemen önce memur maaşlarına %100 zam yapıldı ve bir takım demokratik haklar verildi.

evet isyan

Bir şikayetin en şiddetli olduğu zaman ,şikayet konusunun ortadan kalkma ihtimali belirdiği zamandır...... ...İnsanları isyana teşvik eden şey fiilen çekilen sıkıntı değil,daha iyi şeylerin tadını almış olmaktır.... ...Hoşnutsuzluğun derecesi,istenilen amaca ulaşılacak mesafe ile ters orantılıdır.Bu, amaca yaklaşırken de amaca uzaklaşırkende böyledir.Çok değerli bir hazineye hemen elini değdirecek akdar yaklaşmakta olan kişiyle ,elini değriemeyecek kadar uzaklaşmakta olan kişinin heyacanı ve şikayeti en üst noktadır; bu hemen hemen zengin olmak, hemen hemen özgür olmak...vs. durumdakilerle ,hemen hemen zenginliği kaybetmek ve hemen hemen özgürlüğünü kaybetmek durumundaki kişiler için de aynıdır.

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
228
Baskı Tarihi
şubat 2005
ISBN
975-7270-02-4
Baskı Sayısı
8. Baskı
Basım Yeri
istanbul
Yayın Evi
im yayınları
Editörü
ibrahim emir
Mütercimi
Erkıl Günur
Neden Altını Çizdim?
cemaat deyince ülkemiz ölçeğince düşündüğümüzde aklımıza hemen belirli çevreler geliyor hemen şunu belirtmeliyim eric hoffer ın cemaat kavramı ile bizdeki cemaat kavramları aynı değil ama ben bu satırları okuyunca bir parelellik sezdim. sadece sezdim 8))

cemaatlerin kullanım alanları

Sömürgelerde egemen yönetime karşı duyulacak huzursuzluğu önlemek için cemaat birliğini teşvik etme yöntemleri ,sanayileşmiş ülkelerde de işçi huzursuzluğunu önlemek için kullanılabilir.