alev alatlı

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
0
ISBN
9753169612
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
Everest yayınları
Ne her şeyimi satılığa çıkardım, ne onların bir şeylerini talep ettim! Asli organizma, annem, rahminden sürüp fırlattığından beri ona bile ait değilim. Babamdan bile sadece belirli bir şeyler aldım. Derimin içinde tek, terkibim itibariyle eşsizim. Hal buyken, bireysel insanı, Günay'ı her türlü toplumsal düzenlemeden ve toplumdan ayrı bir varlık olarak kavramak bu kadar mı zor?" "Orda Kimse Var mı?" dörtlüsü, azgın iştahların beslediği cehaleti şehvetle bağrına basan Türkiye toplumunun kıydığı bir aydının, Günay Rodoplu'nun öyküsü.

Nöbetlerin yalnızlığı

O zamanlar, başta Harp okulu öğrencileri olmak üzere, hemen bütün askeri öğrencilerinin bildikleri, neredeyse kendilerine özgü şiirler vardı. Geceleri ışıklar söndürüldükten sonra yaakhanelerde bu şiirleri okurlardı. Asker ocağı dayanışmasının özü belki de bu ortak hüzündür diye düşünürdüm. Hele nöbetlerde... ... Nöbetlerin yalnızlığı hiçbir şeye benzemez. Delikanlılar karanlıkta bir başlarına kaldıklarında, birşeyi koruduklarından çok, korunmadıkları duygusuna kapılırlardı. Ana yoktu, baba yoktu, sevgili yoktu. Üşüdüğünü söyleyecek kimseler yoktu. Belki "tarih"e fısıldanabilirdi ama barış zamanında tarih de yoktu.

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
Everest Yayınları
Or’da Kimse Var mı?” dörtlüsünün üçüncü kitabı Valla Kurda Yedirdin Bern’de Türk solunun ve Kürt sorununun resmi çiziliyor. “Türküm…kendi insanımın manzaralarını seviyorum… Buna milliyetçilik diyorsan, öyle olsun!” diyor Günay Rodoplu, ve devam ediyor. “Milliyetçi’ olduğum içindir ki, Kürtlerin köken arayışlarını empatiyle izliyor, elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. ‘Mızıka çalındı, düğün mü sandın?’ türküsü içimi titretirken, Şiran’ın ‘Hanımaı mın, bermaya mın’ feryadına kulak vermemem mümkün mü?

Kelimelerin Karşılığı

O geceye geri dönecek olursak, sersemlemiş olduğumu söyleyebilirim. "Burjuvazi", "proleterya", "komprador", hatta "turancı" ve "faşist" kelimelerinin bende karşılığı yoktu. Bu eğitim, yüzme öğrenmesi için çocuğu bir bilen nezaretinde usulca suya sokmaktansa, kayalardan fırlatıp, bata çıka öğrenmesini yeğleyen bir eğitim biçimiydi.

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı

Cenazelerin işlevi

Şairin cenazesi, mart ayının ortalarında, yağmurlu, sis geniz yakan bir gün, öğle namazından sonra Şişli Camii'nden kalktı. Başta Emil Galip Sandalcı olmak üzere, herkes oradaydı. Herkes yani, Oktay Akbal, Tarık Akan, Demirtaş Ceyhun, Onat Kutlar, Metin Deniz, Melih Cevdet, Zeynep Oral, İlhan Berk, Asena kardeşler, Özgentürkler ve ekipleri. Epeyce yıldır, açılışlar ve sanat etkinlikleri gibi cenazeler de insanların ideolojik birlikteliklerini, birbirlerine teyid, 'ötekilere' ilan gibi, fazladan bir işlev üstlenmişlerdi.