İttihat ve Terakki

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
416
Baskı Tarihi
2009
Yazılış Tarihi
1923
ISBN
978-975-10-2884-6
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İnkılâp
Editörü
Aslıhan Karay Özdaş
Memleketimizde hiçbir anı Minelbab İlelmihrab kadar ilgi çekmemiş, Meclis'e kadar yansıyan gürültü koparmamıştır. İki kez yayını durdurulan eserin ancak 1948'de, yazarın ikinci Aydede dergisinde tam yayını mümkün olabilmiştir. Önemli yoğunluktaki yeniden basılması istekleri karşısında, hâlâ mizahi bir anlatımla o devrin tanınmış kişilerini gözümüzde canlandırdığına ve Mütareke yıllarına ışık tuttuğuna inanıyoruz. Bu anılar, yazarı dediği üzere, bir savunma olmayıp yalnızca günü gününe hislerin işlendiği Mütarake Devrinin özel bir tarihçesidir. (Tanıtım Bülteninden)

Efalinde gayrimesul bir ihtilalci!

Cemal Paşa; taşkınlıklar üzerine şayet nefsine karşı bir taarruz vaki olursa müdafaaya karar verdiğini söyledi. Ben kendisine, asayiş takarrür edinceye kadar memleketten uzaklaşmasını tavsiye ettim. O niyette olduğunu haliyle anlattı ve sonra dedi ki: “İcraatımın hesabını memlekete vermek isterim ve adil bir mahkeme huzuruna gelmeye de hazırım. Ondan evvel ve pek yakında bir “Hatırat” neşredeceğim. Sizinle ahbaplık, dostluk ettik, rica ederim bu eserim neşredilince mütalaanızı yazınız ve lehimde söylenecek cihet bulursanız bunları da lıalka bildiriniz!” Can ve gönülden vaat ettim. Bu bir veda oldu; uzun uzun el sıkıştık merdivenlere kadar geldi. Akşam alacalığı içinde ve mahzun bir halde rıhtım boyunu tutturup yürüdüm; her şeye, hepsine rağmen, gönlüm ona selamet temenni ediyordu. Adil bir mahkeme huzurunda hesap verecek ve hatıratını neşredip hakkını kazanacaktı. Nerede? Ne zaman? Nasıl? Bunlara ve icraatının dürüst olduğuna inanıyordu ha? O koca Cemal Paşa, bu saf sözleriyle o gün nazarımda efalinde gayrimesul bir ihtilalci tipi olarak hissen beraat etti. Onun içindir ki, maziye karışan bu kahir ve haşmetli simanın üzerimdeki son tesiri, benden bir selamet duası almak olmuştur!

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
416
Baskı Tarihi
2009
Yazılış Tarihi
1923
ISBN
978-975-10-2884-6
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İnkılâp
Editörü
Aslıhan Karay Özdaş
Memleketimizde hiçbir anı Minelbab İlelmihrab kadar ilgi çekmemiş, Meclis'e kadar yansıyan gürültü koparmamıştır. İki kez yayını durdurulan eserin ancak 1948'de, yazarın ikinci Aydede dergisinde tam yayını mümkün olabilmiştir. Önemli yoğunluktaki yeniden basılması istekleri karşısında, hâlâ mizahi bir anlatımla o devrin tanınmış kişilerini gözümüzde canlandırdığına ve Mütareke yıllarına ışık tuttuğuna inanıyoruz. Bu anılar, yazarı dediği üzere, bir savunma olmayıp yalnızca günü gününe hislerin işlendiği Mütarake Devrinin özel bir tarihçesidir. (Tanıtım Bülteninden)
Neden Altını Çizdim?
Kelimeler ne kuvvetli silah!

Maslup, maktul, mahnuk, mecruh, mecnun, mazrup, mahpus, menfi ve menkûp

O ana kadar Cemal Paşa'yı şahsen hiç görmemiştim; yalnız "Harp Mecmuası "nda, "Tasviri Efkâr'da resimlerini seyrederdim. İlle Sina cephesinde mi, Medine yolunda mı, ne, Enver Paşa ile beraber otomobilde çekilmiş bir fotoğrafı zihnime hak olmuştu. Belliydi ki, o ufacık bıyıklı, körpe Başkumandanın arabada sağına geçmiş olması canını sıkmıştı, nüfuz ve kudretini hissettirmek için haddinden fazla kabarmış, yayılmış, yaslanmış, gözlerini açıp sakalını da dimdik ettiğinden heybetli bir manzara almış, hülasa otomobili o kaplamıştı. Enver Paşa sağda olmasına rağmen onun yanında, imparatorla gezmeye çıkmış genç veliaht gibi acemi ve utangaç duruyordu. İşte benim zihnimin Cemal Paşası bu resimdeki Cemal Paşa idi. . (...) Cemal Paşa denince muhalifleri bir yılgınlık alırdı; zira onun bir zamanlar zulümde ölçüsü, eziyette terazisi yoktu; o mintarafillah" imhamıza memur olmuş gibi ama kendinden geçmiş, pür cezbe bir halde çalışır, aleyhimize mücahede ederdi!" Muhalefet cephesinde maslup, maktul, mahnuk, mecruh, mecnun, mazrup, mahpus, menfi ve menkûp" olarak böyle mimli ve aynı vezinli zarardidelerin yekünu bini geçerdi, sonra himaye ettikleri de oldu ya...
maslup: asılmış, maktul:öldürülmüş, mahnuk:haksızlığa uğramış, mecruh:yaralanmış, mecnun:delirtilmiş, mazrup:dövülmüş, mahpus:hapsedilmiş, menfi:sürülmüş menkûp:işinden atılmış zarardîde:zarar görmüş