Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
285
Baskı Tarihi
1990
ISBN
978-975-437-0288-1
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Türk dili üzerindeki tartışmalar devam etmektedir. Bir Türkçülük hareketi olarak başlatılan özleştirme akımı tam bir millî kültür yabancılaşması haline dönüştürülmüştür. Kelimeler -ve tabii onlarla birlikte millî kültür muhtevaları-atılıyor, uydurma kelimelerle gayri millî bir kültür kurulmaya çalışılıyor. Böylece nesiller birbirine ve yeni nesiller millî kültüre yabancılaş¬maya devam ediyor.
Matematik Istılahlarının Tekamülü (!)
“- Baba! Mekteplerde en çekindiğimiz hocalar, riyaziye hocalarıydı. Onlar da sakalı ele verdiler. Kekâ…”
Çocuğumun bu sözleri üzerine şaşırdım kaldım.Bakınız, bazı ıstılahlar ne tekamül safhaları geçirmiş:
1. Veter-i kaime, 2. Kaim veter, 3.Dikeyin çap, 4. Hipotenüs.
1.Yesarî mustakimler, 2. Sapık doğrular, 3. Aykırı doğrular.
1. İki meçhullü muadele heyeti, 2.Neğbileyli dengiley sistemi, 3. İki bilinmeyenli dengilem sistemi.
1. Zaviye-i münferice, 2. Aput açı, 3.Geniş açı.
1. Mütemmim iki zaviye, 2. Ütey iki açı, 3. Bütünler iki açı.
1. Temamî iki zaviye, 2. Tümey iki açı, 3. Tümler iki açı.
Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
285
Baskı Tarihi
1990
ISBN
978-975-437-0288-1
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Türk dili üzerindeki tartışmalar devam etmektedir. Bir Türkçülük hareketi olarak başlatılan özleştirme akımı tam bir millî kültür yabancılaşması haline dönüştürülmüştür. Kelimeler -ve tabii onlarla birlikte millî kültür muhtevaları-atılıyor, uydurma kelimelerle gayri millî bir kültür kurulmaya çalışılıyor. Böylece nesiller birbirine ve yeni nesiller millî kültüre yabancılaş¬maya devam ediyor.
Istılahlar Kurma Bebeklere Benzemez!
Istılahların bir kültür bünyesinden doğan canlı varlıklar olduğunu ve kurma bebekler gibi seri halinde, icatçı ve terkipçi muhayyilemizin fabrikalarından çıkarılamayacağını tekrarlamak istiyorum..
Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
285
Baskı Tarihi
1990
ISBN
978-975-437-0288-1
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Türk dili üzerindeki tartışmalar devam etmektedir. Bir Türkçülük hareketi olarak başlatılan özleştirme akımı tam bir millî kültür yabancılaşması haline dönüştürülmüştür. Kelimeler -ve tabii onlarla birlikte millî kültür muhtevaları-atılıyor, uydurma kelimelerle gayri millî bir kültür kurulmaya çalışılıyor. Böylece nesiller birbirine ve yeni nesiller millî kültüre yabancılaş¬maya devam ediyor.
Istılahlar
Türk kültürü İslam medeniyetine bağlı kaldığı müddetçe, Latin ve Yunan ıstılahlarını kullandı. Ziya Gökalp Türk kültürünü İslam beynelmileline bağlayanlardan olduğu için Arap ve Acem ıstılahlarını tercih ediyordu. Türk kültürünü Avrupa medeniyet zümresine iltihak ettiren Cumhuriyet inkılabından sonra ıstılahlarımızı yeniden bulmak zarureti ile karşılaştık.
Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
285
Baskı Tarihi
1990
ISBN
978-975-437-0288-1
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Türk dili üzerindeki tartışmalar devam etmektedir. Bir Türkçülük hareketi olarak başlatılan özleştirme akımı tam bir millî kültür yabancılaşması haline dönüştürülmüştür. Kelimeler -ve tabii onlarla birlikte millî kültür muhtevaları-atılıyor, uydurma kelimelerle gayri millî bir kültür kurulmaya çalışılıyor. Böylece nesiller birbirine ve yeni nesiller millî kültüre yabancılaş¬maya devam ediyor.
Çocukluk
Delilsiz ve cevapsız kalan tarafın kendi aczini muarızına isnad etmesi, mektep sıralarında başlayan bir münakaşa terbiyesidir.
Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
285
Baskı Tarihi
1990
ISBN
978-975-437-0288-1
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Türk dili üzerindeki tartışmalar devam etmektedir. Bir Türkçülük hareketi olarak başlatılan özleştirme akımı tam bir millî kültür yabancılaşması haline dönüştürülmüştür. Kelimeler -ve tabii onlarla birlikte millî kültür muhtevaları-atılıyor, uydurma kelimelerle gayri millî bir kültür kurulmaya çalışılıyor. Böylece nesiller birbirine ve yeni nesiller millî kültüre yabancılaş¬maya devam ediyor.
Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
285
Baskı Tarihi
1990
ISBN
978-975-437-0288-1
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Türk dili üzerindeki tartışmalar devam etmektedir. Bir Türkçülük hareketi olarak başlatılan özleştirme akımı tam bir millî kültür yabancılaşması haline dönüştürülmüştür. Kelimeler -ve tabii onlarla birlikte millî kültür muhtevaları-atılıyor, uydurma kelimelerle gayri millî bir kültür kurulmaya çalışılıyor. Böylece nesiller birbirine ve yeni nesiller millî kültüre yabancılaş¬maya devam ediyor.
Müessese?
Canım hangimiz inkâr edebiliriz ki, havada uçan ve boşlukta kanat çırpan bütün fikirler ve iradeleri ancak bir teşekkülün mekanizması şekillendirir. Haklı olarak diyoruz ki cereyan var, ampul yok.. Nereden ışık bekliyorsunuz ?